ABD’nin Alaska eyaletindeki Anchorage’da perşembe ve cuma günü yapılması planlanan Çin ve ABD’nin üst düzey diplomatları arasındaki üst düzey stratejik diyalogdan bir gün önce Çin’in ABD Büyükelçisi Cui Tiankai basın toplantısı düzenledi. Çinli gazetecilere yaptığı açıklamalarda Cui, “Ülkeler arasındaki herhangi bir diyalog için, her iki tarafın da eşitlik ve karşılıklı saygı ruhuna sahip olması temel bir ön koşul” dedi.
Temel çıkarları söz konusu olduğunda Çin’in geri adım atacak bir yeri olmadığını ve bu durumun diyalogda açıkça ifade edileceğini vurgulayan Cui, “Bazı insanlar Çin’in herhangi bir taraftan gelen tek taraflı taleplere sadece diyalogdan bazı sonuçlar almak için evet diyeceğini varsayarsa, pes etmeleri gerek” şeklinde konuştu.
Cui ayrıca, Çin’in tek bir diyalogun iki taraf arasındaki tüm sorunları çözmesini beklemediğini ve ABD ile yaklaşmakta olan üst düzey diyalog hakkında gerçekçi olmayan beklentiler veya yanılsamalar olmadığını da sözlerine ekledi.
Diyaloğun bir başlangıç olacağını ve iki tarafın samimi, yapıcı, rasyonel bir diyalog ve iletişim süreci başlatacağını umduğunu belirten kıdemli diplomat, “Bu başarılabilirse, diyalog başarılı olur. Umarım iki taraf da iyi niyetle gelir ve daha iyi karşılıklı anlayışla ayrılır” diyerek temennide bulundu.
Öte yandan ABD tarafının daveti üzerine, Çin Komünist Partisi (ÇKP) Merkez Komitesi Siyasi Bürosu üyesi ve ÇKP Merkez Komitesi Dışişleri Komisyonu Ofisi direktörü Yang Jiechi ve Çin Devlet Konsey Üyesi ve Yabancı Bakan Wang Yi, yaklaşan üst düzey diyalogda ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile bir araya gelecek.
“Bazı insanlar Çin ile görüşmeden önce diğer ülkelerle konuşarak seslerini duyurabileceklerini ve güçlerini gösterebileceklerini düşünebilirler. Bu gereksizdir ve işe yaramayabilir” diyen Cui, Asya’daki bazı ABD müttefikleri de dahil olmak üzere çoğu ülkenin aslında ABD politikaları hakkında bazı şüpheleri ve endişeleri olduğunu kaydederek şunları söyledi:
“Birincisi, Amerika Birleşik Devletleri küresel ilişkilerde sorumlu bir paydaş olacak mı? İkincisi, Amerika Birleşik Devletleri çok taraflı iş birliğine sürekli bağlılık ve katkılarla geri dönecek mi? Üçüncüsü, ABD diğer ülkelerin çıkarlarına saygı duymaya ve onların sesine kulak vererek dinlemeye hazır ve istekli olacak mı?”
Cui, bu endişelerin ABD müttefikleri de dahil olmak üzere dünyadaki birçok ülkenin kalbinde olduğunu ancak bazı ülkelerin bunu kamuoyuna söylemediğini de belirterek, ABD’nin diğer ülkelerin endişelerini anlamasının umulduğunu söyledi.
Yorumlar