Global Times’ın “Çinli Savunma Bakanı, Tayvan sorunuyla ilgili olarak ABD’ye ‘en güçlü uyarı’ gönderdi; ‘Hint-Pasifik stratejisi bölgeyi bölmede başarısız olacak’” başlığı ile yayınladığı yazıda, Çin Devlet Konseyi Üyesi ve Savunma Bakanı Vey Fınghı’nın Pazar günü Shangri-La Diyalogunda yaptığı konuşma ele alındı.
Çin Savunma Bakanı Vey, Çin silahlı kuvvetlerinin Tayvan’ı Çin’den ayırmaya cesaret etmesi durumunda sonuna kadar savaşacağını belirterek, “Çin kesinlikle yeniden birleşmesini gerçekleştirecek” dedi. Çinli analistler, Washington’un Tayvan sorununu Çin’i kışkırtmak ve adadaki ayrılıkçı yetkilileri bölgenin güvenlik durumunu kötüleştirmeye teşvik etmek için sık sık kullanması nedeniyle, bunun Çin’in ABD’ye gönderdiği en güçlü uyarı olduğunu söyledi.
Singapur’da düzenlenen 19. Shangri-La Diyaloğu’nda Çin’in bölgesel düzen vizyonu hakkında bir konuşma yapan Çin Devlet Konseyi Üyesi ve Savunma Bakanı Vey, Tayvan sorunuyla ilgili olarak, Tayvan’ın Çin’in bir parçası olduğunu ve Tayvan sorununun Çin’in iç meselesi olduğunu söyledi.
Global Times’te yer alan yazıda, Trump yönetiminden Biden’a kadar ABD’nin, Tayvan sorununu kullanarak küresel olarak tanınan tek Çin ilkesine meydan okuduğunu ve Tayvan ayrılıkçı makamlarını diplomatik bir varlık elde etmeye teşvik etmek için sürekli olarak kullandığı ifade edildi. Ayrıca, bazı ABD Kongre üyeleri, yetkilileri ve hatta Meclis Başkanı’nın adayı ziyaret ettiği veya ziyaret etmeyi planlayarak ayrılıkçılara yanlış sinyaller göndermesinin, Çin-ABD ilişkilerinin siyasi temeline meydan okuduğu belirtildi.
Bütün bunların sonucunda Çin’in ABD’ye açık bir uyarı göndermesi gerektiğini dile getirilen yazıda, ABD’nin bu uyarıyı görmezden gelip tehlikeli hamlelerine devam etmesi, hatta kırmızı çizgiyi geçmesi dahilinde bile sürecin ister barışçıl ister zorla olsun, Çin’in Tayvan sorununu bir kez ve herkes için çözmeye hazır olduğunun altı çizildi.
Çin anakarasının, Tayvan Boğazı’nın her iki tarafındaki insanlar için barışçıl yeniden birleşme arayışında en büyük çabayı göstermeye devam edecek olsa da, ABD ve adadaki yetkililer barışçıl yeniden birleşme umutlarını tamamen yok ederse, anakara bunu yapmaktan çekinmeyeceği belirtilirken, Analistlerin, Çin’in böyle bir senaryodan korkmadığı ifade edildi.
Çin’in Shangri-La Diyaloğu’ndaki askeri delegasyonunun bir üyesi olan Halk Kurtuluş Ordusu Askeri Bilimler Akademisi’nin eski başkan yardımcısı He Lei, Pazar günü Global Times’a verdiği demeçte, “Bakan Vey’in sözleri kararlı bir duruş sergiledi. Önemli konularda Çin’in ilkelerini sunma tutumu ve ayrıca ABD ve Batılı müttefiklerinden gelen suçlamalara ve karalamalara yanıt verdi.”
“Yeniden birleşme kesin”
Wei konuşmasında, yeniden birleşmenin Çin ulusunun büyük bir davası olduğunu ve bunun hiç kimsenin ve hiçbir gücün durduramayacağı tarihi bir eğilim olduğunu söyledi. Wei, “Barışçıl yeniden birleşme Çin halkının en büyük arzusudur. Bunu başarmak için en büyük çabayı göstermeye hazırız. Şu anda barışçıl yeniden birleşmeyi sağlamak için en büyük samimiyetle her türlü çabayı gösteriyoruz.” dedi.
Yazıda, Çin’i bölmek için “Tayvan bağımsızlığı” peşinde koşanların sonu kesinlikle iyi olmayacağı ve Demokratik İlerleme Partisi (DPP) otoritesi hem anakara hem de Tayvan’ın Çin’e ait olduğu statükoyu değiştirmeye çalışırken, bunu reddettiği ifade edildi.
Uzmanların görüşlerine de yer verilen yazıda, Çin Savunma Bakanı’nın uluslararası topluma, kötüleşen durumdan kimin sorumlu tutulması gerektiğini ve on yıllardır Boğazlar arası alışverişi ve bölgesel barışı garanti eden siyasi fikir birliğini terk ederek statükoyu ilk değiştiren kim olduğunu söylediği belirtildi.
Bakan Vey, “Şunu açıklığa kavuşturmama izin verin: Herhangi biri Tayvan’ı Çin’den ayırmaya cüret ederse, savaşmaktan çekinmeyiz. Ne pahasına olursa olsun savaşacağız. Sonuna kadar savaşacağız. Çin için tek seçenek bu. “Bu vesileyle ‘Tayvan bağımsızlığı’ arayanlara ve onların arkasındakilere açıklık getirmek istiyorum. ‘Tayvan bağımsızlığı’ arayışı bir çıkmaz, bir yanılsamadır! Dış destek istemek işe yaramayacak ve bunu asla düşünmemeliler!” diyerek, yabancı müdahalenin de başarısızlığa mahkum olduğu konusunda uyarıda bulundu.
Vey, Çin silahlı kuvvetlerinin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü savunma konusundaki güçlü kararlılığını, kararlı iradesini ve güçlü kabiliyetini hiç kimsenin küçümsememesi gerektiğini söyledi.
Xiamen Üniversitesi Tayvan Araştırma Enstitüsü’nden Prof. Li Fei’nin ifadelerine de yer verilen yazıda, “Fei, ABD, kuklası (DPP yetkilileri) ve Japonya gibi bazı müttefiklerinin Tayvan Boğazlarının durumuna karışmayı bırakmalarının muhtemel olmadığını söyledi. Bu uyarı sözleri ve gerilimler devam edecek. Ancak Tayvan sorununda Çin ile son bir hesaplaşmaya karar verirlerse sonucun açık olduğunu bilmeleri önemli” denildi.
Yayınlanan yazıda ayrıca Prof. Li Fei’in şu ifadeleri kullanıldı:
“Bir miktar bedel ödeyeceğiz (gerekirse adayı zorla yeniden birleştirmek için), ama sonunda Tayvan sorununu kökten çözebileceğiz. Şu anda Çin’in verdiği sinyal, sonucun ABD’ye geleceğini bildirmek. Yeniden birleşme kaçınılmaz ve ABD’nin Çin ile ABD’nin kaybetmeye mahkum olduğu bir hesaplaşmadan kaçınmak için doğru seçimi yapmak için hala zamanı var.”
“Çin’in gelişimi durdurulamaz”
Çin Savunma Bakanı Singapur’daki konuşmasında, düşman güçleri uyarmanın yanı sıra, bölgede sürdürülebilir barış ve kalkınmayı gerçekleştirmek için Çin’in fikirlerini ve planını da özetledi.
Vey, dünyanın tarihte nadiren görülen birçok krizle karşı karşıya olduğunu ve ilerlemenin yolunun çok taraflılığı desteklemek, uygulamak ve insanlık için ortak bir geleceğe sahip bir topluluk inşa etmek olduğunu söyledi.
Asya-Pasifik’in dünyanın en canlı ve gelecek vaat eden ekonomik güç merkezi olduğuna dikkat çeken Vey, ülkeleri, kalıcı barıştan hoşlanan ve herkes için güvenlik sağlayan ortak bir geleceğe sahip bir Asya-Pasifik topluluğu inşa etmenin parlak umutları için çaba göstermeye çağırdı.
“Çin’in gelişimi durdurulamaz” diyen Wei, Çin’in barışçıl kalkınmayı sürdürme taahhüdünde kaya gibi sağlam olduğunu da sözlerine ekledi. Global Times bu ifadeler için ise, “Çin’in gelişimi başkaları için bir tehdit değil. Aksine, bakan, bunun küresel barış ve kalkınmaya büyük bir katkı olduğunu söyledi” sözlerini kullandı.
Pek çok kez analistlerin görüşlerine de yer verilen yazıda, Çin’in bölgedeki en büyük avantajının gelişmişliği olduğunu belirtilerek, Çin’in komşularıyla ve bölgedeki çoğu ülkeyle, hatta Çin’le anlaşmazlıkları olanlarla bile avantajlarını paylaşma yeteneği verdiğini ve bunun bölge ülkelerini, dış güçlerin Çin’i düşman olarak görme taleplerine hizmet etmek konusunda isteksiz hale getirdiğinin altı çizildi.
ABD’nin, çoğu zaman yalandan olan birçok vaatte bulunabileceği ve propaganda makinesiyle “Çin tehdit teorisini” yayabildiği, ancak ABD için en büyük sorununun, Asya-Pasifik’e yardım etmek için somut faydalar sağlama yeteneğinin olmadığı dile getirildi.
Gazete tarafından yayınlanan yazıda uluslararası ilişkiler konusunda üst düzey bir uzmanının görüşü de yer alıyor. Uzmana göre, ABD’nin en iyi olduğu şey, küçük ülkeleri yalanlarla korkutmak ve bir bölgedeki anlaşmazlıkları veya sürtüşmeleri kullanarak çatışmaları ve gerilimleri kışkırtmak ve ardından küçük ülkeleri kendi ülkelerine karşı anlamsız, maliyetli ve aptalca karşı karşıya gelmeleri için ABD yapımı silahlar almaya zorlamak. Uzman, güçlü komşuların ve en kötüsü Washington’ın onların kayıplarını ödemeyeceğini, çünkü Filipinler gibi birçok ülke derslerini uzun zaman önce aldığını söyledi.
Son olarak, Çin Sosyal Bilimler Akademisi’nde uluslararası ilişkiler ve ABD çalışmaları konusunda uzmanı olan Lü Xiang’ın görüşlerinin yayınladığı yazıda, “Yalnızca yeterli güce sahip ülkeler ve aynı zamanda çoğu bölgesel ülkenin desteği belirli bir bölgedeki stratejik ortamı şekillendirebilir. Asya-Pasifik bölgesinde ABD böyle bir ülke değil, ancak Çin öyle bir ülkedir” ifadesi yer aldı.
Yorumlar