ÇinGündemİş Dünyası

Çin’de “Üçüncü Çok Uluslu Şirketler Zirvesi” düzenlendi

0

Çin merkezli ve Çin’de iş yapan çok uluslu şirketlerin yöneticilerinin katıldığı zirvede, iş dünyası temsilcileri salgın tedbirleri nedeniyle yaşadıkları sıkıntıları, geliştirdikleri çözümleri ve geleceğe ilişkin öngörülerini paylaştı.

Çin’de yıl başından bu yana Omicron varyantının tetiklediği salgınlar nedeniyle yeniden uygulamaya konulan karantina tedbirleri, salgının etkilerini atlatmaya çalışan çok uluslu şirketleri yeni sınamalarla karşı karşıya bıraktı.

Çin’in en önemli ticaret limanlarından birinin bulunduğu, ülkenin en büyük kenti Şanghay başta olmak üzere; kalabalık nüfuslara sahip, kritik sanayi ve iş kollarına ev sahipliği yapan büyük şehirlerdeki kapanmanın ve karantina tedbirlerinin ekonomi üzerindeki etkileri belirgin şekilde hissedildi.

Küreselleşmede “düşüş” eğilimi

Çingdoa’daki zirvenin en dikkati çekici toplantılarından biri, Çin iş dünyasından üst düzey isimlerin katıldığı “Çoklu Şoklar Altındaki Küresel Sanayi ve Tedarik Zincirlerini Yeniden İnşa Etmek” başlığıyla düzenlenen panel oldu.

Panelin katılımcılarından Çin Uluslararası Ekonomik İlişkiler Merkezi (CCIEE) Baş Araştırmacısı Profesör Cang Yangşıng, halihazırda küresel ekonominin salgın ve diğer olumsuz koşulların tetiklediği zorluklarla karşı karşıya bulunduğuna dikkati çekti.

Dünya ekonomisinde son 40 yıldaki küreselleşme eğiliminin “düşüşe” geçtiğini, herkesin birbirine destek olduğu günlerin geride kaldığını vurgulayan Cang, tedarik zincirlerindeki kısıtlamalar ve kopuşlar nedeniyle çok uluslu üreticileri geniş envanter bulundurmak zorunda bıraktığını, bunun da maliyetleri artırdığını belirtti.

İki paralel sistem

Tedarik zincirlerinin istikrarının, jeopolitik rekabet ve ideolojik tercihlerden  etkilenmeye başladığını ifade eden Cang, ABD ile Çin arasındaki etki mücadelesinin dünya ekonomisinde iki paralel sistemin ortaya çıkmasına yol açabileceğini kaydetti.

Aynı zamanda Çin’in ana ekonomik planlayıcı kurumu olan Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonunun Akademik Komitesinin Genel Sekreterliğini yürüten, Pekin yönetiminin önde gelen ekonomik danışmanlarından biri olan Cang, ABD ile Çin arasındaki rekabetin, zorlukların yanında fırsatlar da sunduğunun altını çizdi.

Cang, ülkelerin ve şirketlerin tercih yaparken, makro ekonomik politikalarını göz önüne alması gerektiğini vurgulayarak, Washington’ın enflasyonla mücadeleyi önceleyen politikasına karşı Pekin’in büyümeyi önceleyen politikalarının, uluslararası iş birliği, paylaşım ve güvenlik vadettiği, çok uluslu şirketlerin Çin’in merkezinde olduğu bir sistemde iş birliğinden ve kalkınmadan yana tavır alacağı görüşünü dile getirdi.

“Yeniden açılmayı savunmalıyız”

Panelde konuşan küresel kimyasal fiber malzeme pazarının yüzde 70’ini tedarik eden İsviçre merkezli Oerlikon Grup’un Çin Başkanı Vang Cun, tedarik zincirlerinin yeniden inşa edilmesi gerektiğini vurguladı.

İkame alternatifine B planı olarak başvurulmasını öneren Vang, daha esnek ve makul bir yönetimle zincirlerin sürekliliğinin sağlanması gerektiğini belirtti.

Vang, geçmişte küreselleşme sayesinde tüm yatırımın Çin’e aktığını fakat bugün seyahat kısıtlamaları nedeniyle yatırımcıların tereddüt ettiğini ifade etti.

Vang, “Yeniden açılmayı savunmalıyız. Daha fazla fırsat yaratılmalı. Esnek yönetim ve yüksek kaliteli üretime ihtiyacımız var.” dedi.

Tedarik darboğazlarına karşı yerli alternatifler

Apple, Amazon, Microsoft ve Sony’ye imalat hizmeti sağlayan Çin merkezli Foxconn şirketi Birimler Arası Uyumdan Sorumlu Üst Yöneticisi Cui Çiçıng da tedarik darboğazlarının önüne geçmek için zincirleri çeşitlendirmek ve ikame etmek için alternatifler geliştirdiklerini belirtti.

10 binden fazla tedarikçi ile çalışan Foxconn’un “dünyanın fabrikası” olduğunu ifade eden Cui, salgın döneminde uluslararası ulaştırmadaki aksaklıklara karşı yaklaşık 1200 bileşen için yerli alternatiflere yöneldiklerini aktardı.

Bütünleşik dijital yönetim

Çin’in en büyük bilgisayar üreticisi Lenovo’nun küresel tedarik zincirlerinin etkinliğinden sorumlu Üst Teknoloji Yöneticisi Şu Hı, tedarik zincirlerinin etkinliğini sağlamak için üretim operasyonlarıyla bütünleşik bir yönetim sistemi oluşturduklarını anlattı.

Çinli şirketin üretimde taşeron kullanmak yerine her üretim biriminin bağımsız esnekliğe sahip olduğu tedarik modeli geliştirdiklerini ve etkinliği geliştirmek için şirketle çalışan 3 bin tedarikçiyi bir araya getiren dijital platform oluşturduklarını aktardı.

Otomasyona artan ilgi

Almanya merkezli endüstriyel kontrol ve otomasyon teknolojileri şirketi Festo’nun Çin’deki operasyonlarından sorumlu Başkan Yardımcısı Ciang Zuolin, Çin’de salgın durumu ve “dinamik sıfır vaka” politikasının tüm şirketleri olduğu gibi kendilerini de olumsuz etkilediğini, Şanghay Limanı ve diğer bölgelerdeki bazı siparişlerini planlandığı gibi gönderemediklerini, kapanmalar nedeniyle üretimlerinde de aksamalar olduğunu belirtti.

Kapanma nedeniyle Şandong ve Cilin eyaletlerindeki fabrikalarda kapalı devre salgın koruma tedbirleri altında üretimi sürdürdüklerini aktaran Ciang, yeni bir kapanma olasılığına karşı fabrikaları işçilerin yaşayıp çalışabileceği şekilde düzenlediklerini, malzeme stokunu genişleterek üretimin kesintisiz şekilde sürdürülmesine yönelik önlemler aldıklarını ifade etti.

Ciang, son 3 yılda yalnızca salgın etkisiyle değil öncesinde de süregelen eğilim dahilinde otomasyona yönelik ilginin arttığına dikkat çekerek, sanayi kuruluşlarının verimlilik artışı için üretimde otomasyona öncelik verdiğini, güneş panellerinden yeni enerji araçları üretimine, gelişen sanayi kollarında teknolojilerine olan talebin arttığını vurguladı.

26’ncı Zoom Uluslararası Haber Görüntüleri Yarışması jüri değerlendirme toplantısı düzenlendi

Önceki Haber

Tarım ve Orman Bakanı Kirişci: Yangın kontrol altına alındı, soğutma çalışmaları devam edecek

Sonraki Haber

Şunlar da İlginizi Çekebilir

Yorumlar

Yorum Gönder

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

eight + 5 =

Daha Fazla Çin