By Tarım ve Orman Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı arasındaki “Köy Yaşam Merkezleri Projesi” İşbirliği Protokolü İmza Töreni, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in de katılımıyla gerçekleştirildi.
Kirişci, Tarım ve Orman Bakanlığında düzenlenen törende, geçen hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan “Türkiye Yüzyılı” vizyonuna işaret ederek, yaptıkları çalışmaların hedefinin bu kapsamda hızla mesafe kat etmek olduğunu vurguladı.
Türkiye’nin genç nüfusuna rağmen, tarım sektöründe ağırlıklı olarak 55 yaş ve üzeri üreticilerin bulunduğuna değinen Kirişci, “Biz artık ülke olarak yavaş yaşlanıyoruz. Bundan 5 yıl öncesinde 31,7 olan ortanca yaşımız 33,1’e geldi. Gençliğin dinamizminden yararlanmamız lazım. Gençliğin tarıma ilgisini artırmak ve gençlerin tarımda yer alması hepimizin önceliği.” diye konuştu.
Kirişci, köyden kente plansız göç nedeniyle sorunlar yaşandığına değinerek, tarım ve gıdanın stratejik öneme sahip sektörler olduğunun Kovid-19 salgını ile yeniden fark edildiğini söyledi.
Kırsala dönüşün yeniden gündeme geldiğini anlatan Kirişci, burada da ikinci bir gelişigüzelliğin yaşanmasını istemediklerini, bu kapsamda bu projeye önem verdiklerini dile getirdi.
Kirişci, eğitimin kendileri için vazgeçilmez bir konu olduğuna dikkati çekerek, “Okullarımızda eğitimle ilgili faaliyetleri en üst düzeyde sürdürerek tarımda hem verimlilik hem de daha fazla ve kaliteli üretim noktasında ciddi bir mesafe kat edeceğiz.” ifadesini kullandı.
Tarım için gençlik konseyi kuruluyor
Türkiye Yüzyılı vizyonu kapsamında “Tarım ve Orman Gençlik Konseyi” isimli bir yapı oluşturacaklarını anlatan Kirişci, “Bununla ilgili çalışmalarımızı tamamladıktan sonra, eminim tarla, bağ, bahçemizde, ahırda, ağılda, kümeste, 55 yaş üzerini değil, 20, 25, 30, 35 yaşlarında gençleri göreceğiz. O gençlerimiz de para kazandıklarının farkına varacaklar. Daha konforlu, tabiatla daha iç içe bir yaşamın olduğunu fark edecekler.” şeklinde konuştu.
Kirişci, özellikle kadınlara sağlanacak desteklerle de gençleri ve aileleri kırsalda bir araya getirebileceklerini söyledi.
Konuşmaların ardından Bakanlar Kirişci ve Özer, iş birliği protokolünü imzaladı. İmzaların atılmasının ardından Kirişci, tarımda teknolojinin ilerleyişinden bahseden Kirişci, led ampüllerle fotosentez ihtiyacının karşılandığı, topraksız bir kültürde üretimin yapıldığı bir sistemi tanıttı.
Kirişci, bu gibi teknolojileri hem öğreticilerin hem de onlardan öğrenecek kişilerin göreceğine işaret ederek, “Çocuklarımız ve gençlerimiz teknoloji varsa ilgi duyuyor. Onların hala zihninde kara saban, kazma, kürek var. Ama tarımda açıkta, örtü altında topraklı, topraksız üretim var. Sadece 780 bin kilometrekarede değil, 462 bin kilometrekarede, mavi vatanda da yeşil vatanda da her yerde üretime dönüştürelim, berekete dönüştürelim istiyoruz.” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Özer: 150 bin vatandaşımızın eğitim almalarına imkan sağlanmış oldu
Bakan Özer ise Tarım ve Orman Bakanlığındaki imza töreninde yaptığı konuşmada, Köy Yaşam Merkezleri Projesi’nin yazın başlatıldığını, atıl duran köy anaokulları ve ilkokullarının, köydeki vatandaşların tarım, hayvancılık ve kişisel gelişimleriyle ilgili eğitim merkezi haline getirildiğini ifade etti.
Milli Eğitim Bakanlığının, yetişkinlere Halk Eğitim Merkezi üzerinden kurslar düzenlediğini aktaran Özer, son 20 yıldaki yatırımlarla eğitimde önemli bir dönüşümün gerçekleştirildiğini kaydetti.
Mahmut Özer, Türkiye’de ilk kez okul öncesinden orta öğretime kadar eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranının yüzde 90’ların üzerine çıktığını, 2000’li yıllarda yüzde 11 seviyesinde olan 5 yaş okullaşma oranının, yüzde 97’ye ulaştığını söyledi.
Bakan Özer, bu yıl her ay 1 milyon vatandaşa bakanlığın kurslarıyla ulaşmayı hedeflediklerini anımsatarak, “10 ay biterken yaklaşık 10 milyon 500 bin vatandaşımıza ulaştık. Yıl sonu itibarıyla 12 milyon vatandaşımıza 3 binin üzerinde kurslarla eğitim verme imkanına kavuşacağız.” dedi.
Köy Yaşam Merkezleri Projesi ile atıl duran köy okullarını revize ettiklerini dile getiren Özer, iki ayda 2 bin köy okulunu onarımdan geçirdiklerini ve gerekli mevzuat düzenlemelerini yaptıklarını aktardı.
Özer, köyde yaşayan insanların tarım ve hayvancılıkla ilgili kapasitelerini ve bilgilerini sürekli güncelleyecekleri eğitim ortamını teşekkül ettirmeyi amaçladıklarını vurguladı.
“Yıl sonuna kadar Türkiye’de kapalı hiçbir köy okulu bırakmayacağız”
Tarım ve Orman Bakanlığının, kursların organizasyonuna çok destek verdiğini belirten Özer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şu ana kadar köydeki 150 bin vatandaşımızın tarım, hayvancılık ve bağlantılı diğer alanlarla ilgili eğitim almalarına imkan sağlanmış oldu. Bugünkü işbirliğimizle bunu bir aşama daha üste taşıyacağız. Köydeki yaşayanların tarım ve hayvancılıkla ilgili her türlü eğitim almaları, mevcut eğitimlerin güncellenmesi, aynı zamanda o okulların içinde bulunan alanlarda üretim yapılması ve üretimden elde edilen gelirlerin kadınlarımızın istihdamına katkı sunacak şekilde düzenlenmesiyle ilgili çok önemli bir adım atmış oluyoruz. Yıl sonuna kadar Türkiye’de kapalı hiçbir köy okulu bırakmayacağız. Bu protokol sadece 2 bin tane köy yaşam merkezini kapsayan bir protokol olmayacak, Türkiye’deki tüm köy okullarını kapsayan kapsamlı protokole dönüşmüş olacak.”
Bakan Özer, köylerde özellikle kadın istihdamını güçlendirecek projeyi hayata geçirdiklerini ifade ederek, projenin hayırlı olması temennisinde bulundu.
Protokol hakkında
Protokol çerçevesinde, branş öğretmenleriyle Tarım ve Orman Bakanlığının belirlediği laboratuvarlar, eğitim merkezleri, araştırma enstitüleri ve üretim alanlarında eğitimler organize edilecek.
İki bakanlığa ait eğitim merkezlerinin, hazırlanacak ortak takvim ve programlar çerçevesinde, çiftçi eğitim faaliyetleri için kullanılması sağlanacak.
Mesleki ve teknik eğitime yönelik, ortaklaşa etkinlikler ve farkındalık faaliyetleri yürütülecek.
Tarım teknolojilerindeki gelişmeler, akıllı tarım, dijital tarım, dikey tarım, topraksız tarım gibi konularda öğretmen ve öğrencilere yönelik ortak eğitim faaliyetleri düzenlenecek.
Yorumlar