Türkiye ve Çin Arasındaki Ticari İlişkiler Genişliyor

Türkiye ve Çin arasındaki ticari ilişkiler, son yıllarda hızlı bir büyüme trendi yakalamış durumda. Çin, bugün itibarıyla Türkiye’nin en büyük ticaret ortaklarından biri konumunda yer alıyor. İki ülke arasında gerçekleştirilen ticaretin kapsamı her geçen yıl artmakta, sadece ekonomik değil, kültürel ve stratejik iş birliği alanlarında da yeni fırsatlar doğmaktadır.

Çin’in En Çok İhraç Ettiği Ürünler

Çin, dünya ticaretinde önemli bir oyuncu olarak, geniş bir ürün yelpazesinde ihracat gerçekleştirmektedir. Elektrik ve elektronik ürünlerden makinelere, mobilyadan plastik malzemelere kadar pek çok ürün, Çin’in ihracat listesinin başında yer almaktadır. En çok ihraç edilen ürünler arasında şu kategoriler bulunmaktadır:

Elektrik ve elektronik cihazlar

Makine, nükleer reaktörler ve kazanlar

Mobilya, ışıklı tabelalar ve prefabrik yapılar

Plastik ürünler

Taşıt araçları

Türkiye’nin Çin’e İhraç Ettiği Ürünler

Türkiye ise Çin’e ihracatta inşaat ve sanayi sektörlerine odaklanmaktadır. Başlıca ihraç ürünleri şunlardır:

Mermer ve traverten

Metal cevherleri ve konsantreleri

Kurşun, krom, bakır, demir ve çinko gibi madenler

Türkiye’den Çin’e gerçekleştirilen ihracatta, denizyolu parsiyel taşımacılığı (LCL) yaygın bir yöntem olarak öne çıkmaktadır. Bu yöntem, hem küçük hem de orta ve büyük ölçekli işletmeler için maliyet etkin bir çözüm sunmaktadır.

Türkiye, Çin’in “Kuşak ve Yol” girişimine önemli bir destek sağlamaktadır. Bu kapsamda Türkiye’nin “Orta Koridor” projesi, Çin’in Avrupa’ya uzanan ticaret yollarını tamamlayıcı bir nitelik taşımaktadır. 2017 yılında faaliyete geçen Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı, bu işbirliğinin en önemli unsurlarından biri olarak dikkat çekmektedir. İlk doğrudan yük treni seferi, “Orta Koridor” güzergahını kullanarak 2020 yılında gerçekleştirilmiştir.

Türkiye ve Çin arasındaki kültürel bağlar da güçlenmeye devam etmektedir. 2018 yılı, “Çin’de Türkiye Turizm Yılı” olarak kutlanmış ve bu sayede Çinli turistlerin Türkiye’ye olan ilgisi büyük ölçüde artmıştır. Aynı yıl Çin’den Türkiye’ye gelen turist sayısı %60 artışla 394 bine ulaşmış, bu sayı 2019 yılında 565 bini aşmıştır. 2021 yılı itibarıyla Pekin’de Yunus Emre Enstitüsü açılarak kültürel işbirliğine yeni bir boyut kazandırılmıştır.

Çin, bugün dünyanın en büyük ikinci ithalatçısı konumundadır ve gittikçe zenginleşen bir orta sınıfa sahiptir. Yaklaşık 400 milyon bireyden oluşan bu kesim, kaliteli ve ithal ürünlere yönelik talebi artırmaktadır. Özellikle Tier 1 olarak adlandırılan Şanghay, Pekin ve Guangzhou gibi şehirlerdeki üst gelirli sınıflar, ithal ürünlere büyük ilgi göstermektedir. Bunun yanı sıra, Tier 2 şehirlerde de harcanabilir gelir her geçen gün artmaktadır.

Genç nüfusun ithal ürünlere olan ilgisi ise e-ticaret platformları sayesinde her geçen gün büyümektedir. Özellikle protein ağırlıklı beslenme, Avrupa modası ve kozmetik ürünleri gibi alanlarda talep yoğunlaşmaktadır.

Çin hakkında genel algılarla gerçekler arasında farklar bulunmaktadır. Çin, sadece üreten bir ülke değil, aynı zamanda tüketen ve dünyanın en büyük ikinci ithalatçısı olan bir pazardır. Bugün Çin’de özel sektör ve girişimciler, ekonomi üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Ayrıca Çinli firmalar, AR-GE yatırımları sayesinde dünya standartlarında ürünler üretmektedir.

Türkiye ve Çin arasındaki ticari ve kültürel ilişkilerin önümüzdeki yıllarda daha da derinleşmesi beklenmektedir. İki ülke arasındaki bu güçlü bağ, sadece ekonomik değil, aynı zamanda stratejik işbirliği açısından da büyük fırsatlar sunmaktadır. Türkiye’nin Orta Koridor projesi ile Çin’in Kuşak ve Yol girişimi arasındaki uyum, bu işbirliğini daha da ileriye taşıyacaktır.