Karaismailoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Panama bandıralı “The Ever Given” adlı geminin, Çin‘den Hollanda’nın Rotterdam Limanı’na giderken şiddetli rüzgar ve kanalın bank etkisi nedeniyle 23 Mart Salı sabahı karaya oturmasıyla dünyanın en işlek ticaret yollarından biri olan Süveyş Kanalı’nın kapandığını hatırlattı.
Orta Doğu’ya gelip giden petrol tankerleri için de önemli bir rota olan Süveyş Kanalı’nın, Kızıldeniz ve Akdeniz arasında yer aldığını, ayrıca Asya ile Avrupa arasındaki en kısa yol olduğunu ifade eden Karaismailoğlu, şöyle devam etti:
“Üretilen milyonlarca ton mal, Çin ve Güney Asya’dan kanal yoluyla Avrupa’ya taşınmaktadır. Yıllık ortalama 19 bin geminin kullandığı kanaldan yıllık 1,2 milyar ton yük taşınmaktadır. Bu rakam dünya ticaretinin yüzde 8’ine tekabül etmektedir. Küresel denizcilikte gemilerin istatistiklerini tutan Lloyd’s List şirketine göre, kanalı her iki yönde tıkayan 400 metre uzunluğundaki dev geminin günlük tahmini 9,6 milyar dolar zarara yol açtığı ifade edilmektedir. Bu miktar, kanalda batı yönündeki trafiğin günde 5,1 milyar dolar, doğu yönündeki trafiğin ise yaklaşık 4,5 milyar dolar değerinde olması üzerinden hesaplanmıştır.”
– En uygun alternatif “Orta Koridor”
Karaismailoğlu, son yaşanan olayların ticaret rotalarında alternatifler oluşturulmasının önemini bir kez daha ortaya çıkardığını vurgulayarak, “Bu kapsamda, Süveyş Kanalı üzerinden gerçekleştirilen Uzakdoğu-Avrupa taşımacılığına doğu-batı ekseninde alternatif olabilecek en uygun rota, ülkemizden başlayan, Kafkaslar bölgesine, buradan da Hazar Denizi’ni aşarak Türkmenistan ve Kazakistan’ı takiben Orta Asya ve Çin’e ulaşan Hazar geçişli Orta Koridor’dur.” değerlendirmesinde bulundu.
Süveyş krizi ile tarihi İpek Yolu’nun yani “Bir Kuşak Bir Yol” projesinin maliyet ve zaman açısından en güvenli rota olduğuna işaret eden Karaismailoğlu, Türkiye’nin bu projede “Orta Koridor” olarak adlandırılan güzergahta yer aldığını belirtti.
Bu konudaki kararlılıklarını, geçen yıl Çin’e gönderilen ilk ihracat treninin iki kıta, iki deniz ve beş ülke geçerek 10 günde varış noktasına ulaşmasıyla gösterdiklerinin altını çizen Karaismailoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Orta Koridor, bir diğer koridor olan Kuzey Koridoru’na oranla daha hızlı ve daha ekonomik, 2 bin kilometre daha kısa, iklim koşulları bakımından da daha elverişli olup, deniz yoluna kıyasla ulaşım süresini yaklaşık 15 gün kısaltmaktadır. Orta Koridor ayrıca, ülkemizin liman bağlantıları sayesinde Asya’daki yük trafiğinin Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Akdeniz bölgesine ulaşması için önemli fırsatlar sunmaktadır. Ülkemizdeki lojistik altyapılarına bu kapsamda ciddi yatırımlar yapılmış olup yatırımlarımız halen devam etmektedir.”
-“Orta Koridor’un önemi ve değeri bir kez daha anlaşıldı”
Karaismailoğlu, Orta Koridor rotasının etkin kullanıldığı takdirde halen yıllık 600 milyar dolar tutarında olan Avrupa-Çin ticaret trafiğinden Türkiye’nin ve Orta Asya ülkelerinin ekonomik fırsatlar elde edilebileceğinin değerlendirildiğini kaydederek, Orta Koridor ülkelerinin yaşanan krizi fırsata çevirerek tüm ülkeler ile iş birliği halinde bu ticaret yolunun gelişmesi için çalışma yapmaları gerektiğini vurguladı. Karaismailoğlu, “Orta Koridor’un, Süveyş Kanalı’nın kapanması ile önemi ve değeri bir kez daha anlaşıldı. Ülkemiz ve Karadeniz üzerinden geçen Orta Koridor, son yıllarda hayata geçirdiğimiz devasa demir yolları projelerimiz ile dünya ticaretinin yoğunlukla gerçekleşeceği bir rota olacaktır. Doğu ve batı arasında ticaret köprüsü olma şansını yaptığımız liman, demir yolu ve diğer lojistik yatırımlarla yakalayacağımıza inancımız tamdır.” değerlendirmesinde bulundu.
-AA
Yorumlar