Çin’in Hong Kong Özel İdari Bölgesi’nde seçim sisteminde değişikliği öngören yasa tasarısı Mecliste

“Seçim Sisteminin Geliştirilmesi Yasa Tasarısı 2021” Yasama Konseyine (Yasama Meclisi) getirildi.

Xinhua ajansının haberine göre, Hong Kong Baş Yöneticisi Carrie Lam, tasarının mayıs sonunda Meclisten geçmesini umduğunu söyledi.

Hong Kong Anayasa ve Anakara İşleri Sekreteri Erick Tsang, Mecliste yaptığı konuşmada, yasa tasarısının ulusal temeli destekleyeceğini ve Hong Kong’un yönetimini kalkındıracağını ifade etti.

Tsang, yasa tasarısının Hong Kong’u vatanseverlerin yönetmesi adına sistemin garantiye alınması için güçlü temel sağlayacağını belirtti.

Hong Kong’da milletvekili seçimleri 19 Aralık’ta, Baş Yöneticilik seçimi de Mart 2022’de, Çin Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesinin 30 Mart’ta onayladığı değişikliklere göre yapılacak.

– Yasama Konseyindeki değişiklikler

Değişiklerle Hong Kong’un yerel yasama organı niteliğindeki Yasama Konseyi’nde doğrudan seçimle belirlenen sandalye sayısı azaltılmış ve Konsey’deki sandalye sayısı 70’ten 90’a çıkarılmıştı. Doğrudan seçimle belirlenen sandalye sayısı ise 35’ten 20’ye düşürülmüştü.

Hong Kong Baş Yöneticisini seçmekle görevli Seçim Komitesinin, Yasama Konseyi’nin 40 üyesini de belirlemesine karar verilmişti.

Konseyin geriye kalan 30 üyesinin ise iş ve meslek odaları ile sektör temsilcileri tarafından seçilmesi kararlaştırılmıştı.

– Baş Yönetici’yi seçen komisyon genişledi

Öte yandan, Baş Yönetici’nin yanı sıra Yasama Meclisi’nin 40 üyesini seçecek olan Seçim Komitesi’nin üye sayısı 1200’den 1500’e çıkarılmıştı.

Komitenin 117 üyesinin doğrudan seçimle göreve gelen yerel konseyler tarafından belirlenmesi uygulamasına son verilirken, komitede “vatansever örgütlenmelerden” ve Çin Halk Danışma Konferansından yeni üyelerin yer almasına karar verilmişti.

Çin yönetimi, seçim sistemindeki değişikliklerin “Hong Kong’un vatanseverler tarafından yönetilmesini” sağlayarak kentte istikrarı güvence altına alacağını savunurken, demokrasi yanlısı muhalifler, “tek ülke, iki sistem” anlayışıyla yönetilen bölgenin özerkliğine zarar verdiği ve Pekin yönetiminin müdahalesine açık hale getirdiğini eleştirisini yapıyor.

-AA