Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti’nin, Başkent Millet Bahçesi’nde düzenlenen “Büyük Ankara Mitingi”nde vatandaşlara hitap etti.
Milli Mücadele’nin karargahı, istiklalin ve istikbalin başkenti Ankara’nın tüm Seymenlerine, gazilerine ve insanlarına selamlarını ileten Erdoğan, alandakileri işaret ederek, bu muhteşem katılımın, dün İzmir’de, İstanbul TEKNOFEST’te de böyle olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yüz binler geliyor, sandığa yürüyor yüz binler, 14 Mayıs’ın müjdesini veriyor.” diye konuştu.
Ata ocağının Rize, doğup büyüdüğü şehrin İstanbul, ülkesine ve milletine şanla, şerefle, gururla, aşkla hizmet ettiği yerin ise Ankara olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
“Ankara’nın havasını soluyan, suyunu içen, ekmeğini yiyen, şehrine ve ülkesine buradan hizmet eden herkesin başımızın üstünde yeri vardır. Bu şehir ki gönül sultanının ifadesiyle fiziki yapısını oluşturan taş ve toprak arasında ruhunu oluşturan insanın da şekillendiği medeniyet pınarının membası olan yerdir. Ankara’yı ancak bu şehrin mana sırrına erenler anlayabilir, sevebilir, kucaklayabilir. Biz 21 yıllık Ankaralı olarak bozkırın ortasındaki bu şehri taşı, toprağı, insanı, her şeyiyle seviyoruz. Rabb’ime bana, Ankaralılar gibi yol arkadaşları, dava arkadaşları, kader arkadaşları verdiği için hamdediyorum. Her mücadelemizde yanımızda olan Ankara’nın tüm kadirşinas insanlarına şükranlarımı sunuyorum.”
“Dört yıldır İstanbul’da, Ankara’da ne yaptınız?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere ve kadınlara, 14 Mayıs için kapı kapı dolaşmaları çağrısı yaparak, “Bu bay bay Kemal’in de ne olduğunu herhalde anlatıyorsunuz, bunun ne denli yalancı olduğunu anlatıyorsunuz değil mi?” dedi.
Gelirken bir billboardda, “Ankara daha iyi hizmete layık” yazılı olduğunu gördüğünü aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:
“Dün baktım İzmir’de de bay bay Kemal billboarda onu yazmış, ‘İzmir’e iyi hizmete geliyoruz.’ diyor. İstanbul aynı şeyi söylüyor. Dört yıldır İstanbul’da ne yaptınız? Ankara’da dört yıldır ne yaptınız? Aynı şekilde İzmir de bir yağmur görmesin. Çamur, çukur alıyor başını götürüyor. Ankara’da da öyle değil mi? Bunların üç tane tanımı var. Eğer CHP’yi tanımak istiyorsanız üç kelime yeter, çöp, çukur, çamur. İstanbul’a belediye başkanı olduğum zaman ben de İstanbul’u böyle tanıdım. Çöp, çukur, çamur… İstanbul’u bunlardan bu kardeşiniz kurtardı, çöp dağlarından, çukurlardan, çamurlardan kurtardık. Hepsini geç, susuzluktan kurtardık. Ankara da susuz değil miydi? Burada da yine Melih kardeşimin gayretleriyle Ankara’yı da susuzluktan kurtardık. Bunları biliyorsunuz. Bunları bilmeyenlere hatırlatmak şart. Çünkü hafıza-i beşer nisyan ile maluldür. Onun için de ‘Ya zaten söyledik, biliyorlar…’ değil, yine söyleyin, unutuyorlar.”
Ankara’da Havalimanını, havalimanı-Ankara arasındaki yolları kendilerinin yaptığını söyleyen Erdoğan, “Yaparsa AK Parti yapar.” dedi.
Ankara, İstanbul ve İzmir’de metroları kimin yaptığını da soran Erdoğan, “Bunlarda yalandan başka bir şey bulamazsınız. Yalanın en önemli mihmandarı kimdir biliyor musunuz, bay bay Kemal. Eğer yalan dersi almak istiyorsanız bay bay Kemal’in yazıhanesine müracaat edin, onu çok iyi bilir. Fakat 14 Mayıs’ta inşallah benim milletim bunları siyasi mevta yapacak. Hazır mıyız buna? Ana kademe hazır mıyız? Sandıklara sahip çıkacağız ve her bir kardeşim sandığa muhakkak yanında en az 10 tane arkadaşını da alacak götürecek.” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen günlerde yaşadığı sağlık sorunu sebebiyle dünyanın ve ülkenin dört bir yanı gibi Ankara’nın her mahallesinden, her hanesinden yükselen dualara layık olmaya çalıştıklarını söyledi.
Necip Fazıl Kısakürek’in, “Kırılır da bir gün tüm dişliler, döner şanlı şanlı çarkımız bizim. Gökten bir el yaşlı gözleri siler, şenlenir evimiz barkımız bizim. Kurtulur dil tarih ahlak ve iman, görürler nasılmış neymiş kahraman. Yer ve gök su vermem dediği zaman, her tarlayı sular arkımız bizim. Gideriz nur yolu izde gideriz. Taş bağırda sular dizde gideriz, bir gün akşam olur biz de gideriz. Kalır dudaklarda şarkımız bizim” dizelerini okuyan Erdoğan, “Bir gün akşam olup gittiğimizde dudaklarda, bizim Ankara ile birlikte yazdığımız 21 yıllık hikayemiz kalacak, gençlerimize emanet edeceğimiz Türkiye Yüzyılı hayalimiz kalacak.” dedi.
Erdoğan, AK Parti’nin, Başkent Millet Bahçesi’nde düzenlenen Ankara Mitingi’nde yaptığı konuşmada, ilhamı tarih boyunca nice zorlukların üstesinden gelen, nice zaferler kazanan Ankara’dan aldıklarını, Ankara’nın, Milli Mücadele’de düşman toplarının sesleri duyulurken bile asla korkmadığını, diz çökmediğini söyledi.
Ankara’nın milletin demokrasi, hak, özgürlük, kalkınma yolunda verdiği mücadelenin her safhasında, safını milli iradeden yana belirlediğini vurgulayan Erdoğan, “Bunun için Ankara ne vesayete ne darbeye ne teröre teslim oldu. 15 Temmuz gecesini hatırlayın, şehrin üzerinde ölüm saçan uçaklar, helikopter gezerken, şehrin sokaklarını namlularından ateş püsküren tanklar ezerken, Ankara dimdik ayakta durdu.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Gölbaşı’ndaki Özel Harekat’tan Meclis kavşağına, Emniyet binasından Külliye’ye kadar Ankara’nın her yerinin özgürlüğü ve geleceği için direndiğini anımsatarak, şöyle devam etti:
“Şimdi bu FETÖ, bu alçağın avenesi kimlerle beraber? Bay bay Kemal ile beraber. Bunların yanında başka kimler var? İP var, malum o yavrucuklar var, beraber. Önceleri almamışlardı, sonradan HDP’yi de yanlarına kattılar. O da yetmedi, 2 tane de belediye başkanı aldılar yanlarına, Ankara, İstanbul. Önce 6’lı masaydı, sonra 7’li oldu, şimdi 9’lu masa oldu. Bay bay Kemal, o da yetmeyecek size. Sen onlarla beraber yürü, bizim yanımızda millet var, bizim yanımızda cumhur var. Cumhuru yanına alamayan avucunu yalar. Hüseyingazi Tepesi’nin, Elmadağ’ın arkasından güneşin ilk ışıkları şehri aydınlatırken, milletimiz de şehitleri ve gazilerinin omuzlarında istiklal meşalesini yükseltmişti. Daha öncesinde Ankara, PKK terör örgütü tarafından düzenlenen kanlı saldırılarla sindirilmek istenmişti. Güvenpark’ta, Anafartalar’da, Merasim Sokak’ta gerçekleştirilen alçak saldırıların amacı, bu şehrin azmini ve direncini kırmaktı. Ankara bu saldırılarda can verdi, bedel ödedi ama pes etmedi. Alçaklar karşısında asla diz çökmedi. Kanlı Gar saldırısıyla oynanmak istenen kirli oyunu da bozan yine Ankara oldu.”
“Gözlerini öyle bir hırs bürümüş ki…”
Ankara’nın şimdi yeni bir destan yazmaya hazırlandığını dile getiren Erdoğan, 15 Temmuz ihanetinin rövanşını almak için yanıp tutuşanların, FETÖ’nün Ankara’yı bombalayan eli kanlı katillerini cezaevlerinden çıkartma, devleti yeniden FETÖ’nün kamudan temizlenen mensuplarına teslim etme sözü verenlerin olduğunu ifade etti. Erdoğan, şöyle konuştu:
“Yine aynı tarafta bölücü emellerini gerçekleştirmek için, artık ilk asrını geride bırakmaya hazırlandığımız Cumhuriyetimizle hesaplaşmak için yanıp tutuşanlar var. Gelin bize öyle bir söz verin ki artık bunların herhangi bir umudu kalmasın. Diyarbakır’da Yasin Börü’leri şehit eden namussuzlar bunlar değil mi? Benim Kürt kardeşlerimi sokağa döküp, 51 tane Kürt kardeşimizin ölümüne sebep olan bunlar değil mi? Yine bunlar ne diyor? ‘Selo’yu çıkaracağız.’ Geçen gün bir bozuntu var Garo diye. O Garo bozuntusu gitmiş ziyaret etmiş, demiş ki ‘Şimdi nasıl olsa çıkacağım, çıktıktan sonra Öcalan’ı ziyaret edeceğim ve ziyaretimle birlikte de ondan bu görevi devralacağım.’ Düşünün, şimdi oradan Öcalan çıkacak, görevi buna verecek. Öyleyse çok çalışacağız. Yani biz böyle bir görevde olduğumuz sürece ne Selo çıkabilir ne de affedersiniz o evlat, yavru katili çıkabilir, çıkamaz. Cezasını çekecek.
Bunların gözlerini öyle bir hırs bürümüş ki bu şehrin onlarca insanının kanına girmiş PKK mensuplarının siyasi uzantılarıyla pazarlıklara oturdular. Bunların içerisinde bay bay Kemal var, Meral Hanım var, HDP var, öbür tarafta bakıyorsunuz Davutoğlu’su var, bebecanı var. Bakıyorsunuz, Ankara Büyükşehir, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanları, yani onları zaten burada kalkıp da bu masanın etrafına almak ayrı bir dert, konuşmak bile yersiz. Onlar da var. Fakat ben, bir yere inanıyorum, önce Allah’a, sonra milletime.”
“Avucunuzu yalayacaksınız”
Erdoğan, Cumhur İttifakı’nın mitinglerinin her yerde başarılı bir şekilde yürüdüğünü, her tarafta Cumhur İttifakı’nın birliğinin ve beraberliğinin olduğunu söyledi.
Ülkeye ve millete olan düşmanlıkları sebebiyle kamudan atılan tüm terör yandaşlarını yeniden devlete dolduracaklarını açıkça ilan edenlerin olduğuna dikkati çeken Erdoğan, “Avucunuzu yalayacaksınız. Sormak lazım, bay bay Kemal, sen talimatı nereden alıyorsun? Kandil’den. Ne diyor Kandil? ‘Biz, artık bay bay Kemal’i destekliyoruz.’ Ne kadar güzel. Şimdi ben de diyorum ki söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu. Arkadaşı, Kandil baronu olanlardan bu ülkeye fayda olur mu?” dedi.
“Dünyanın dört bir yanındaki PKK’lılar, FETÖ’cüler, envai çeşit terör örgütü tüm güçleriyle 14 Mayıs’ta bay bay Kemal’e destek veriyor değil mi?” diye soran Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bölücü terör örgütüyle arasına mesafe koyamayan partinin yöneticileri, il il dolaşarak bay bay Kemal için oy dileniyor. Türkiye Yüzyılı’nın önünü kesmek isteyen küreselcisinden tefecisine herkes de bunların yanında yerini aldı. Ekonomiden zerre kadar anlayanlar şöyle bir düşünsün, ne diyor bay bay Kemal? ‘Londra’dan 300 milyar dolar getirecekmiş.’ İnanıyor musunuz? Şu anda sen hangi görevdesin, hangi kademedesin? Nasıl oluyor da olmayan bir şeyi getiriyorsun? Herhalde bunlar, daha önce getirdikleri esrar, eroin vesaire bunları göndermişler ki şimdi bunların bedelini geri döndürme gibi bir gayreti var, daha önce böyle bir iftirayı yaptı ya, olmayan bir şey, vadedilmez ve gelmez. Diyorum ya yalan bunda irtifa kesbetmiş. Nasıl olsa bunun ödemesi yok, söyle söyleyebildiğin kadar yalanı. Bu da bunu yapıyor. Şimdi bu 300 milyar doların hesabını 14 Mayıs’ta sormaya var mıyız? Bu yalanın hesabını sormaya var mıyız? Yurt dışında zerre kadar eli kalem tutan böyle bir şeye inanmaz. Peki yurt içinde eli kalem tutanın böyle bir şeye inanması mümkün mü?”
Erdoğan, “Türkiye düşmanı kim varsa, hepsi umudunu bay bay Kemal’e bağlamış.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, miting alanındakilere şu sözlerle seslendi:
“Şimdi soruyorum sizlere. Selçuklu’nun, Osmanlı’nın, Cumhuriyet’in varisi Ankara, bu sinsi tezgaha, bu kirli hesaba eyvallah eder mi? Milli Mücadele’nin şehri Ankara, İtfaiye Meydanı’ndaki eskicilerin bile tenezzül etmeyeceği bu bayat senaryoya itibar eder mi? 15 Temmuz direnişinin kahraman şehri Ankara, iradesini terör örgütlerine yancı yazılan bu mankurtlara teslim eder mi? Türkiye Yüzyılı’nın lokomotifi Ankara, evlatlarının geleceğini bu yıkım ekibine bırakır mı? Son devletimiz, cumhuriyetimizin başkenti Ankara, kaderini bu siyasi ve ekonomik mandacıların eline bırakır mı? Şehitleri ve gazileriyle iftihar eden Ankara, hangi sebeple olursa olsun onların ruhunu, hatırasını incitecek bir adım atar mı? Peki Ankara’ya ne yakışır? Ankara’ya cumhuriyetimizin kazanımlarına sahip çıkmak yakışır mı? Ankara’ya 21 yılda kurduğumuz güçlü altyapının üzerinde Türkiye Yüzyılı’nı inşa etmek yakışır mı? Ankara’ya yarım kalan işleri tamamlamak için yola çıkanlara yoldaş olmak yakışır mı? Ankara’ya milletimizi hayallerine kavuşturacak şahlanış döneminin öncülüğünü yapmak yakışır mı? Ankara’ya Cumhur İttifakı’yla birlikte olmak, Cumhurbaşkanlığında bu kardeşinin yanında yer almak yakışır mı?”
14 Mayıs seçimlerinde Ankara’dan rekor destek beklediklerini belirten Erdoğan, “Ankara’nın sandıkları patlatacak oy oranlarıyla yine tercihini Türkiye Yüzyılı’ndan yana yapacağına inanıyorum.” dedi.
“Vatandaşa meydanlarda verdiğimiz sözleri göreve gelince unutanlardan olmadık”
Erdoğan, ülkeye ve millete hizmet etmenin bir gönül, nasip, aşk işi olduğunu ifade ederek, “Aşk ile koşan yorulmaz.” dedi ve geldikleri tüm makamlarda bu anlayışla hareket ettiklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
“Ya bu adamın bir referansı var mı, yalandan başka… Ne yaptın sen ya? SSK’nın genel müdürü oldu, SSK’yı batırdı. Şimdi bu arada çok heyecanlanmış kendini Maliye Bakanı ilan etti. İzlediniz mi? Zavallı… Ondan sonra ‘Kurtcebe geldi, görevi yaptı’ filan dedi. Ya sen Maliyede bir memurdun, hiçbir zaman bakan makan olmadın. Niye bu millete yalan söylüyorsun? Başka çaresi yok. Gelebildiği tek yer memurluktu. Bununla da memur kardeşlerimi aşağılamıyorum. Onlar, ondan çok daha yükseklerde. Şimdi buna bu hesabı verelim. Şimdi ne yaptı bu? İşte yanına oy alabilmek için her birine birer Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı teklif ederek, bunun adı rüşvettir, hepsine birer rüşvet ve bu rüşvetle beraber de onların da oylarını almak. Şimdi ben soruyorum; bu rüşvetçiye 14 Mayıs’ta gereken dersi vermeye hazır mıyız?”
Bu milletin sandıkta omuzlarına yüklediği ağır sorumluluğun hakkını en güzel şekilde vermeye çalıştıklarını vurgulayan Erdoğan, zorluklarla karşılaşsalar da şikayet etmediklerini, asla bahanelere sarılmadıklarını anlattı.
“Vatandaşa meydanlarda verdiğimiz sözleri, göreve gelince unutanlardan, üzerine beton dökenlerden hiçbir zaman olmadık.” diyen Erdoğan, laf yerine iş ürettiklerini, reklam yerine hizmet yaptıklarını, ihtiras peşinde değil, ülkeyi ihya peşinde koştuklarını ifade etti.
Erdoğan, milletin de samimiyetlerini gördüğünü, mücadelelerini takdir ettiğini, siyasi hayatlarında duasıyla, desteğiyle kendilerine hep sahip çıktığını anlattı.
Bolu Tüneli’nin unutulmaması gerektiğini ifade eden Erdoğan, “Bolu Tüneli’yle ilgili ne diyorlardı? ‘Burayı patates deposu mu yapalım, doğal gaz deposu mu yapalım?’ Hep öyle demediler mi? Kimin dönemiydi bunlar? İşte CHP’nin dönemleriydi. Biz geldik, dedik ki ‘Hayır. Ne patates deposu, ne doğal gaz deposu, biz bu tüneli açacağız ve buradan karda, kışta benim vatandaşımın o çektiği çileyi sona erdireceğiz.’ Yaptık mı? Bolu Dağı Tüneli’ni böylece açtık mı? Sadece bunları anlatın. Ne yaptıysak onu anlatın.” diye konuştu.
“Eser ve hizmet siyasetinde bizimle yarışmak isteyen herkese hodri meydan diyoruz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eser ve hizmet siyasetinde bizimle yarışmak isteyen herkese hodri meydan diyoruz. Ziya Paşa ne diyor; ‘eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri’. Olay bu. Çünkü biz bu konuda kendimize güveniyoruz.” ifadelerini kullandı.
Bugün karşılarında bambaşka bir manzara bulunduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
“Ortada elle tutulur hiçbir eserleri olmayanlar, referansı olmayanlar, sağda solda dolanıp akıllarına ne gelirse üflüyorlar. Bunca zamandır bu kadar seçime girdi bu adam, hangisinden bir netice aldı? Yok. Bunca yıldır ülkeye ve şehirlerine hizmet etmeyi öğrenemediler. İşte Ankara’ya ‘iyi günler’ diyor. Yahu Ankara’ya ‘iyi günler’, 4 yıldır yapmadınız da bundan sonra mı yapacaksınız? İstanbul’a ne yaptınız? Yağmurda, çamurda İstanbul’u sel aldı götürdü, İzmir’i sel aldı götürdü. Ne yaptınız? Yok bir şey. İzmir Körfezi, kokudan geçilmiyor. İstanbul’u Haliç’i biz o kokudan kurtardık. Bu geldi ne yaptı? Yine rezil etti. Yapamazlar. Bunların işi değil. Bunların eline, bay bay Kemal’e özellikle söylüyorum; beş tane Ankara keçisi teslim edin, kaybedip gelir. Ankara keçisi çok kıymetli, bunlara teslim edilmez. Hele Haymanalı, sakın bunlara böyle bir şeyi teslim etmeyin. Ama maşallah uğraşıp didinerek güç bela iki ayda elleriyle kalp yapmayı bunlar becerir, o kadar… Size demiyorum. Onlar çünkü kalp yapmayı da bilmezler. Milletin kendilerine güvenmediğini, ülkeyi teslim etmeyeceğini gördükleri için gerginlik de her gün biraz daha artıyor. Kimlerle ittifak kurduklarını gizlemek, bu ittifaklar için kimlere ne vaat ettiklerini gözden kaçırmak için her yaptıkları gibi yalana ve iftiraya sarılıyorlar. Şimdi tutturmuş İstanbul Atatürk Havalimanı’nı Amerika’daki bir gruba vereceklermiş. Türkler, Amerikalı bir şirketin sahipleri, ya onlarla ben görüştüm. Onlar bana geldiler Amerika’ya gittiğimde. Dedim ya ‘Gelin, yeter ki yatırım yapmak isteyin. Siz böyle bir yatırım yapmak isterseniz, kapımız açık. Hele hele yatırımcı için, sonuna kadar kapılarımız açık.’ O gün bugündür o zamanlar başbakanım, hala gelecekler. Elden gelenle övünülmez. Geç bu işi geç…”
“Bu milletin elinden siz TEKNOFEST’i alamazsınız”
Erdoğan, TEKNOFEST’le ilgili, “Şimdi takmış TEKNOFEST’e, onunla ilgili konuşuyor. Her önüne gelen ‘Biz şöyle yapacağız, böyle yapacağız’. Ya bu milletin evlatlarına hiçbir şey yapamazsınız.” dedi.
TEKNOFEST’in dün Atatürk Havalimanında 360 bin, bir önceki gün 240 bin kişiyle toplandığını, büyük ihtimalle bugün de yine en az o kadar kişiyle toplanacağını ifade eden Erdoğan, “Ve gelenler gençlik. Bu milletin elinden siz TEKNOFEST’i alamazsınız, İHA’ları alamazsınız, SİHA’ları alamazsınız, Akıncı’ları alamazsınız, alamayacaksınız, Kızılelma’yı hiç alamazsınız. Bu millet sizi avucunun içindeki suyla boğar, suyla. Siz ne zannediyorsunuz ya? Bu çocuk oyuncağı mı? Buralara öyle kolay gelmedik, kolay gelinmedi.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, hiç kimsenin ülkesinin 21 yıllık kazanımlarının tehlikeye girmesini, demokrasi ve kalkınma atılımlarının yarım kalmasını, evladının geleceğinin belirsizliğe gömülmesini, güvenlik endişesine kapıldığı günlere geri dönmeyi, işçinin, emeklinin, memurun ay başında maaşını alıp almayacağını bilmediği dönemleri tekrar yaşamak istemeyeceğini söyledi.
Erdoğan, “Biz Türkiye Yüzyılı’nı hayal ediyoruz. Onlar, siyaseti parçalı, ekonomisi kırılgan, demokrasisi zayıf, bölgesinde dışlanan, dünyada horlanan eski Türkiye hayali kuruyor. Ankara’daki Başkent Millet Bahçesi’ni kime söz verdiklerini bilmiyoruz. Herhalde onu da yakında açıklarlar, yani burası. Kim yaptı burayı? Bunlar yapmayı bilmez ama yağmalamayı, yıkmayı, istismar etmeyi çok iyi bilir.” diye konuştu.
Milli Mücadele döneminde her birinin istikameti başka bir ülkeye bakan teali cemiyetlerini, muhibban cemiyetlerini tarihe gömen Ankara’nın, 14 Mayıs’ta bunları da aynı adrese postalayacağını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Buradan en çok da CHP’ye ve onunla birlikte hareket eden diğer partilere gönül vermiş kardeşlerime seslenmek istiyorum. Bay Bay Kemal, CHP’yi öyle bir hale getirdi ki bu parti kurucusu olduğu Cumhuriyet’e ve kurucusu olan Gazi Mustafa Kemal’e hakaret edenlerin yuvasına dönüştü. Kılıçdaroğlu ve şürekasının yönetimi altında CHP, marjinal örgütlerin, LGBT savunucularının, küreselcilerin, mezhepçilik fitnesi çıkarmaya çalışanların koçbaşı haline geldi.”
“Sen, Aleviliğini yaşa ama anlatmaya gerek yok”
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Alevi olduğunu açıklamasına ilişkin “Sana kim dedi, Alevi misin, değil misin? Bizim Alevi’ye de saygımız var, her türe saygımız var. Bunu söylemene ne gerek var? Sen, Aleviliğini yaşa ama anlatmaya gerek yok.” değerlendirmesinde bulundu.
Bu tablonun, CHP ile hiçbir ilgilerinin olmamasına rağmen kendilerini bile rahatsız ettiğini vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
“CHP’nin arkasına takılıp giden diğer partilerdeki kardeşlerimiz için de aynı durum söz konusu. Aynı ittifaka mensup birilerinin her gün millete, vatana, bayrağa, ezana, kısaca can feda edilecek değerlere yaptıkları hakaretleri, bu kardeşlerimiz daha ne kadar sineye çekecek. Hadi şimdi sineye çekiyorlar, Allah göstermesin yarın öbür gün devletin tüm kurumları bunlara teslim edildiğinde ortaya çıkacak vahim tablonun hesabını nasıl verecekler?
Buradan soruyorum, kendinizin ve evladınızın geleceğini bu 7’li kavga masasına, hatta bu 9’lu masaya emanet eder misiniz? Ülkenizin güvenliğini, huzurunu, akıbetini, kendi deyimleriyle bu kumar masasına emanet eder misiniz? Hanım kardeşlerime sesleniyorum. Hanımlar, bakkala süt almaya bile göndermeyeceğiniz birine ülkeyi emanet edebilir misiniz? Beyler, dükkanınızı, atölyenizi, tezgahınızı 5 dakikalığına bırakamayacağınız birine ülkeyi emanet eder misiniz? Gençler, dersinize yardım etse, verdiği bilgilerin doğruluğuna şüpheyle bakacağınız birine kendi geleceğinizi teslim edebilir misiniz? Çiftçi kardeşlerim, önüne 5 keçi katsanız, akşama hepsini kaybedip geleceğini bildiğiniz birine ülkenizin geleceğini teslim edebilir misiniz? İşveren kardeşlerim, kendi müessesenizde vasıfsız eleman olarak dahi çalıştırmayacağınız birine ülkenin geleceğini emanet edebilir misiniz? Emekli kardeşlerim, oturduğunuz apartmana yönetici olarak seçmeyeceğiniz birine ülkenin geleceğini emanet edebilir misiniz?”
Erdoğan, tüm bunlar için 14 Mayıs’ta tercihin doğrudan yana yapılması gerektiğini kaydetti.
Erdoğan, “Memurlarımızın CHP’nin yönetimi döneminde maaş almadığı günleri hatırlıyor muyuz? Daktilo makinelerinin Başbakanlık önüne atıldığı günleri hatırlıyoruz, değil mi? Ey Bay Kemal, bize ne anlatıyorsun? Öyle saf saf Savaş Ay’ın programında öyle oturuyorsun köşede. Benim garip Anadolulu insanım, gelmiş hastaneye, hastane rezillik ve o hastanelerde o serumların, tuvaletlerin hali, ne rezillikti.” diye konuştu.
Gazeteci Savaş Ay’ı rahmetle anan Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürü dolduğu dönemdeki televizyon programından çeşitli görüntüleri içeren videoyu alandakilere izletti.
Videodan sonra alandakilere, “Şimdi böyle birisine, bir SSK’yı idare edemeyen bu zavallıya, yahu bu ülke teslim edilebilir mi?” diye soran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şurada, sağlıkta bizim neler yaptığımızı biliyorsunuz, değil mi? Sadece şu Ankara’da herhalde bir Etlik, bir Bilkent bunun bütün bu dediklerine yeter de artar bile. İstanbul’da bir Çam Sakura, bir havalimanındaki Murat Dilmener, bir karşı tarafta Anadolu Yakası’nda Feriha Öz… Bunlar birer şehir hastanesi, bunların hepsi birbirinden güzel. Avrupa’dan, her yerden buralara hasta geliyor. Bu keyfinden değil, bütün bu hastanelerin modern oluşundan geliyor. Buralara kolay gelmedik, buralara evet, bir başarı ortaya koyarak geldik.”
Türkiye’nin genelinde şu anda 20 şehir hastanesi olduğunu anımsatan Erdoğan, eğitim ve araştırma hastanesinin olmadığı ilin bulunmadığını söyledi.
“Son 21 yılda, 605 milyar liralık kamu yatırımı yaptık”
Kanuni Sultan Süleyman’ın “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.” ifadelerini aktaran Erdoğan, “Varsın devlet olmasın ama benim halkımın tek nefesi her şeye bedel. İşte biz bunları başardık, eğitimde, sağlıkta başardık.” dedi.
İktidara geldiklerinde 76 olan üniversite sayısını 208’e çıkardıklarını ve üniversitesi bulunmayan ilin olmadığını belirten Erdoğan, “Kardeşlerim bunlar neyi, neyle yapacak? Yapamazlar. Bu bir dert dert… Derdi olmayandan bir şey olmaz.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin 81 ili gibi Cumhuriyet’in başkenti Ankara’nın da hangi ihmalleri yaşadığının bilindiğini dile getiren Erdoğan, bunun için 21 yıldır diğer şehirlerle birlikte Ankara’yı geliştirmek, kalkındırmak, güzelleştirmek, insanın hayat kalitesini yükseltmek için çalıştıklarını, çabaladıklarını belirtti.
Ankaralılara bunun hesabını sormaları gerektiğini, son 21 yılda, 605 milyar liralık kamu yatırımı yaptıklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Ya bunlar böyle bir şey yapabilir mi? Eğitimde 24 bin 227 derslik kazandırdık. Ankaramızda 4’ü devlet olmak üzere 12 yeni üniversite kurduk. Gençlik ve sporda 25 bin 648 kişi kapasiteli yüksek öğrenim yurt binaları açtık. Farklı branşlarda 110 spor tesisi kazandırdık. Sosyal yardımlarda 12 milyar lira tutarında kaynakla, başkentimizdeki ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızı destekledik. Sağlıkta 10 bin 382 yataklı 45 hastaneyle birlikte 160 sağlık tesisi inşa ettik.”
“Türkiye’yi biz örüyoruz”
Bilkent ve Etlik Şehir Hastanelerinin sadece Ankara’nın değil, Türkiye’nin en büyük, en modern hastaneleri olarak hizmet verdiğini ifade eden Erdoğan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının TOKİ kanalıyla 95 bin konutun uygulamasını hayata geçirdiklerini kaydetti.
Ankara’ya İlk Evim, İlk İş Yerim Projesi’yle 18 bin 450 yeni konut inşa edeceklerini, 1000 iş yeri yapacaklarını, İlk Evim Arsa Projesiyle 100 bin konutluk altyapısı hazır arsa vereceklerini söyleyen Erdoğan, “Kentsel dönüşümle 40 bin konutun dönüşümünü gerçekleştirdik. Ankara’daki 43 millet bahçesi projemizden 12’sini tamamladık. Kalanlarıyla ilgili çalışmalarımız devam ediyor.” diye konuştu.
Ulaştırmada, şehrin bölünmüş yol uzunluğunu 721 kilometre ilaveyle 1187 kilometreye çıkardıklarını, Ankara’yı hızlı tren hatlarıyla, Eskişehir, Konya, Bilecik, Sakarya, Kocaeli ve İstanbul’a bağladıklarını anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bunu biz yaptık. Bunlar böyle bir şey yapabilir mi? Bizden önce bunlar niye böyle bir şey yapmadı? Geçtiğimiz hafta Ankara-Kırıkkale-Yozgat-Sivas Yüksek Hızlı Tren Hattı’nı da hizmete sunduk. Şimdi bu masanın etrafındakilerden bir tanesi ‘Sivas’a yüksek hızlı trene ne ihtiyaç var?’ dedi. Hey Allah’ım yarabbim… İşte o da masanın etrafında, onun diğerlerinden bir farkı olabilir mi? Siz isteseniz de istemeseniz de hani bunlar Atatürkçü’yüz diyorlar ya. Gazi ne diyordu; ‘Demir ağlarla ördük.’ diyordu, değil mi? Demir ağlarla şimdi biz örüyoruz biz. Türkiye’yi biz örüyoruz.”
Erdoğan, gelecek ay sonuna kadar vatandaşların bu hatta ücretsiz seyahat edebileceklerini, inşası süren Ankara-İzmir Yüksek Hızlı Tren Hattı’nı da 2025’te hizmete açmayı hedeflediklerini belirterek, “Yapımı ve projesi devam eden hatlar tamamlandığında Ankara tüm Türkiye’nin hızlı tren merkezi haline gelecek. Şehir içi ulaşımı kolaylaştırmak için Başkentray’ı, Batıkent-Sincan Metrosu’nu, Kızılay-Çayyolu Metrosu’nu, Keçiören-Kızılay Metrosu’nu hizmete aldık. Nerede, hani nerede büyükşehir? Onun yapması gerekirdi bunları. Niye yapmadı? Yapmaz, yapamaz. Onların bu tür işlerle alakası yok. Bay bay Kemal söyle de gitsin o biraz soğan, patates üretsin.” diye konuştu.
Keçiören-Esenboğa-Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Metro Hattı projesini tamamladıklarını dile getiren Erdoğan, yakında ihalesine çıkacaklarını, Esenboğa Havalimanı ile Kızılay’ı birbirine bağlayacak hattı 2026’da tamamlamayı hedeflediklerini kaydetti.
Sincan ve Çayyolu metrolarını birleştirmeyi planladıklarını belirten Erdoğan, “Tarım ve ormanda 26 baraj, 2 içme suyu tesisi, 33 sulama tesisi, 11 arazi toplulaştırma, 76 taşkın koruma tesisi, 11 gölet, 1 atık su arıtma tesisi, 2 hidroelektrik santral tesisi inşa ettik. Bak ben vaatten bahsetmiyorum, yaptıklarımızı anlatıyorum bay bay Kemal. Ey benim milletim bu anlattıklarımı siz de bilmeyenlere anlatın.” dedi.
“Ankara’ya yaptığımız hizmetler anlatmakla bitmiyor”
Çiftçilere 6,5 milyar lira tutarında tarımsal destek verdiklerini anımsatan Erdoğan, şunları söyledi:
“Ankara son 21 yılda hayata geçirdiğimiz yatırımlarla savunma sanayinin de başkenti oldu. Geçtiğimiz yıl 4,5 milyar dolar ihracat rakamına ulaşan savunma sanayimizin yaklaşık yarısının üretimini Ankara yapıyor. Enerjide nüfusunun yüzde 98’inin doğal gaz imkanından faydalandığı Ankara’da bütün ilçelere doğal gaz arzını sağladık. Karadeniz gazının müjdesini milletimizle paylaşmak için konutlardaki bir ay boyunca tüm tüketimi, bir yıl boyunca da mutfak ve su ısıtma tüketimini ücretsiz yaptık. Çıkardık mı doğal gazı? Hala inanmıyorlar. O bebecan çıkmış diyor ki ‘Nerede?’ Eline diline dursun, Allah göz vermiş görmüyor, kulak vermiş duymuyor. Niye? Kalp mühürlü. Bak her şeyiyle bunu göstere göstere yaptık.”
Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası konser salonunu, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi içindeki Beştepe Kültür ve Kongre Merkezi’ni, Millet Kütüphanesi’ni hayata geçirdiklerini anlatan Erdoğan, “Ne kadar özetlersek özetleyelim. Ankara’ya yaptığımız hizmetler anlatmakla bitmiyor. İnşallah 14 Mayıs’ta Ankara ile birlikte Türkiye Yüzyılı’nın müjdesini tüm dünyaya ilan edecek, gençlerimize bırakacağımız bu en büyük mirasa gözümüz gibi sahip çıkacağız. Bunun için Ankara’ya çok önemli görev düşüyor.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kandil’dekilerin bayrağı değil, paçavraları olduğunu, onların uzantılarının da aynı noktada bulunduğunu” kaydederek, “Bunlara dersi nerede vereceğiz? Sandıkta vereceğiz. Bunların bayrağı yok. Bunların ezanı yok. Bunlara dersi bizim orada vermemiz lazım.” dedi.
AK Parti Ankara milletvekili adayları tanıtıldı
Eşi Emine Erdoğan’la miting alanına gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kurulan platformdan Ankaralıları selamladı.
Erdoğan, yaklaşık 5 dakika süren kürsüdeki selamlamasının ardından “Sizleri çok seviyorum. Rabbim sizlerin sevgisinden bizleri mahrum etmesin.” dedi.
Türk bayraklarıyla süslenen miting alanının çevresine AK Parti’nin seçim sloganlarının yanı sıra yerli ve milli imkanlarla üretilen savunma sanayi ürünlerini de öven pankartlar asıldı.
Pankartların bazılarında, “Türkiye bu yüzyıla damga vuracak. O mührün sahibi Erdoğan olacak”, “Yedi cumhurbaşkanı yardımcısına bedel, bir Fuat Oktay yeter”, “İHA, SİHA, Akıncı, Kızılelma… Devamı yakın”, “Asil bir milleti asılsızlar yıkamazlar”, “Denizde TCG Anadolu, karada Togg, gökyüzünde İHA, SİHA, nereye baksan reisten bir imza”, “Ankara’nın denizi yok ama sevgisi okyanustur”, “Mevzubahis vatansa doğru adam Erdoğan” mesajlarına yer verildi.
Kurulan sahnenin iki yanına ve alanın arka bölümlerine dev ekranlar kuruldu.
Miting başlamadan önce yapılan anonsta alanın tamamen dolduğu, Konya yolunun da kapandığı belirtildi.
Miting öncesinde AK Parti’nin seçim şarkıları çalındı ve alanı dolduran vatandaşlar bazı şarkılara da eşlik etti.
Sanatçı Uğur Işılak da AK Parti için hazırladığı şarkılarını seslendirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan 1 saat 15 dakika kürsüde kaldı, konuşmasının ardından eşi Emine Erdoğan ile vatandaşları selamladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması öncesinde AK Parti Ankara milletvekili adayları olan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in yanı sıra diğer adaylar da birer konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından AK Parti Ankara milletvekili adayları tanıtıldı. AK Parti Ankara İl Başkanı Hakan Han Özcan da konuşmasında, AK Parti’nin Ankara ve Türkiye’ye kazandırdığı hizmetlere işaret ederek 14 Mayıs’ta yeniden AK Parti’ye oy verilmesini istedi.
Özcan, “Bizler parmakla gösterilen hizmetler yapıyoruz, onlar millete parmak sallıyorlar. Büyükşehirleri perişan ettiniz, sıra Türkiye’ye mi geldi? Rahmetli Erbakan Hocamız gibi, ‘Hadi oradan’ diyeceğiz.” ifadesini kullandı.
Programa AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin, AK Parti İl Başkanlığı yönetimi ve çok sayıda partili de katıldı.
Yorumlar