Çin-ABD ilişkilerinin temel dayanağının diyalog ve iş birliği olması gerektiğini kaydeden Yang, iş birliğinin karşılıklı olarak faydalı olması ve birbirlerinin endişelerini dengeli bir şekilde ele alması gerektiğini söyledi.
Yang, Çin tarafının, çatışmasız, karşılıklı saygı ve kazan-kazan iş birliğine dayalı bir ilişki elde etmek için ABD ile çalışmaya kararlı olduğunu ve aynı zamanda egemenliğini, güvenliğini ve kalkınma çıkarlarını sıkı bir şekilde koruyacağını ifade etti.
Tayvan Boğazı’nda barış ve istikrarın sağlanması gerektiğini söyleyen kıdemli diplomat, Tayvan sorununun Çin’in egemenliğini ve toprak bütünlüğünü ilgilendirdiğini ve Çin’in temel çıkarlarını içerdiğini belirterek, dünyada sadece bir Çin olduğunu ve Tayvan’ın Çin’in ayrılmaz bir parçası olduğunu da sözlerine ekledi.
Yang, “ABD’yi tek Çin ilkesine bağlı kalmaya, sözünü yerine getirmeye ve güvenilirliğini sürdürmeye çağırıyoruz. Tayvan ile ilgili sorunları ihtiyatlı ve uygun bir şekilde ele almanın yanı sıra Çin-ABD ilişkilerinin genel durumunu korumak için de somut adımlar atılmalı” dedi.
Sincan ile ilgili sorunların sözde insan hakları veya din sorunları olmadığını vurgulayan Yang, “ABD tarafı, Sincan’daki istikrarı ve birliği sabote etmek amacıyla Sincan hakkında doğru ile yanlışı birbirine karıştıran ve son derece absürt olan çeşitli yalanlar üretti. Çin’in bu tür eylemlere kesinlikle karşı” şeklinde konuştu.
Blinken, ABD ile Çin arasındaki son temaslar dizisinin ikili ilişkiler için faydalı olduğunu ve ABD tarafının Çin ile her düzeyde temas ve alışverişi artırmayı dört gözle beklediğini söyledi.
ABD’nin tek Çin politikasına bağlı olduğunu ve üç Çin-ABD ortak bildirisine bağlı kaldığını belirten Blinken, ABD’nin önemli uluslararası ve bölgesel konularda Çin ile iletişim ve koordinasyonu sürdürmeyi umduğunu da sözlerine ekledi.
İki taraf, ortak endişe konusu olan diğer konularda da görüş alışverişinde bulundu.
Yorumlar