Konya Ovası’nda yer altında zamanla eriyen kalker taşlarının boşluk oluşturması ve zeminin çökmesiyle oluşan obruk sayısının yıllar içerisinde hızlı artışı, tedirginliğe neden oluyor.
Yer altı sularının etkin kullanımı obruk oluşumunu hızlandırırken, bölgede çalışma yürüten uzmanlar, bugüne kadar derinliği 1 metrenin üzerinde toplam 702 obruk tespit etti.
1920’lerden 2000’li yılların başlarına kadar yıllık 1-2 obruk oluşumunun görüldüğü bölgede 2010’da 17 obruk meydana gelirken, 2020’de bu rakam 43’e yükseldi.
1920 ile 2009 yıllarında ise toplam 95 obruk oluştu. Geçen yıl hariç son 10 yılda ise (2010-2020) farklı çap ve büyüklükte 309 obruk görüldü.
2020’de 94 bilinmeyen ve daha önce oluşan yeni obruk tespit edilirken, geçen yıl daha önce oluşan ancak literatürde olmayan 1742 obruk belirlendi. Böylece geçmişten günümüze tespit edilen obruk sayısı 2 bin 240 oldu.
“Geçmişte 20 yılda bir obruk oluşurken şimdi bu sayı yılda 30-40’a çıktı”
Konya Teknik Üniversitesi (KTÜN) Obruk Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Arık, geçmişte oluşan obrukların tarihlendirilmesinin zor olduğunu söyledi.
Yöre halkı ile görüşmelerde ve DSİ ile AFAD başta olmak üzere bölgede yapılan çalışmalarda önemli veriler elde edildiğini anlatan Arık, “1990’lı yıllarda yılda birkaç seviyesinde obruk 2000’li yıllarda 5-6 seviyesinde. 2010’dan sonra sürekli artan bir seyir izliyor. 2015’ten sonra 40’lı sayılarda obruk oluşumu gerçekleşti. Geçmişte 20 yılda bir obruk oluşurken şimdi bu sayı yılda 30-40’a çıktı. Bu da son yıllarda obruk sayısının giderek arttığını gösteriyor.” diye konuştu.
Konya Kapalı Havzası’nda toplam obruk sayısı: 2240
Arık, obrukları sığ ve derin nitelikte olmak üzere ikiye ayırdıklarına işaret ederek, “Geçtiğimiz yıl sadece Karapınar’da 500 civarında obruk tespit edilmişti. Yürüttüğümüz çalışmalarda Konya genelinde tespit edilen toplam obruk sayısı 2240. Bunlardan 702’si kuyu şeklinde görmeye alıştığımız derin obruklar. Büyük kısmı sığ obruklar yani 1 metre derinlikteki değişken çaplardaki obruklar. Karapınar’ın yanı sıra obruk oluşumları Karatay, Çumra, Selçuklu, Ereğli, Halkapınar ve Emirgazi ilçelerinde de görülüyor.” ifadelerini kullandı.
Birincil önlem, yer altı suyunun kontrollü kullanılması
Arık, yer altı sularının kontrolsüz kullanımı ve buna bağlı olarak su seviyesindeki düşüşün obrukların oluşumunu da hızlandırdığını belirterek, şöyle konuştu:
“Son yıllarda obruk oluşumlarının giderek artmasının en temel nedeni aşırı ve kontrolsüz su kullanımı. Şu aşamada belki de daha kalıcı olarak ortaya koyabileceğimiz en önemli önlem, yer altı suyunun kontrollü kullanılması. Çünkü havza içerisinde hem çok fazla hem de kontrolsüz bir şekilde tüketiliyor. Yıllar içerisinde yer altı su seviyesindeki düşümler giderek artan seyir izliyor. Yer altı seviyesindeki düşüş aynı zamanda obruk sayısındaki artış da demek. 2000’li yıllara kadar santimetrelerle ifade ettiğimiz yer altı suyu düşümleri, 2015’ten sonra bir metre seviyesinde. Geçen yıl bazı gözlem kuyularındaki düşüm 20 metrenin üzerinde.”
Yorumlar