Koca, Mecliste gazetecilerin koronavirüs pandemisi ve bu kapsamda yürütülen çalışmalara ilişkin sorularını cevapladı.
Muhalefetin, “AK Parti kongreleri sırasında yaşanan kalabalığın, Kovid-19 haritasındaki kırmızıya dönüşümde etkisi olduğu” eleştirileri hatırlatılarak değerlendirmesi sorulan Koca, bu konuyu gündemde tutmanın kimseye faydasının olmadığını söyledi.
Bugüne kadar Koronavirüs Bilim Kurulu üyeleri dahil, Kovid-19 ile mücadele kapsamında yaptıkları bilgilendirmelerin, virüsün kapalı, kalabalık ortamlarda, yakın temasla bulaştığı yönünde olduğunu hatırlatan Koca, “Bu bilgilendirmede bir değişiklik söz konusu değil. Dolayısıyla herkesin bu mücadelede üzerine düşen sorumluluğun gereğini yapması gerektiği kanaatindeyim. Buradan bir ayrıcalık çıkarma hikayesini oluşturmanın doğru olmadığı kanaatindeyim.” ifadelerini kullandı.
Koca, Kovid-19’la mücadelede herkesin bir ve beraber olduğunu dile getirerek, tüm vatandaşların bu mücadelede tedbirlere uyması gerektiğinin altını çizdi.
“Sorumluluğu kimin yerine getirmediğini düşünüyorsunuz?” sorusuna Koca, “84 milyon olarak birlikte mücadele etmek zorundayız. Bu başarı 84 milyonun olur. Burada bulaşıcılığın nasıl olduğunu hepimiz biliyoruz. Herkesin tedbirler noktasında gayret göstermesi gerekiyor.” karşılığını verdi.
– “Mutasyon oranı yüzde 75’lere ulaştı”
Mutant virüse ilişkin Türkiye’deki durumun sorulması üzerine Koca, şu değerlendirmede bulundu:
“Mutasyon her geçen gün artıyor. Mutasyonun Türkiye’deki oranı yüzde 75’lere ulaştı. Kimi illerimizde yüzde 50-55 oranında ama yüzde 95 olan illerimiz de var. Bütün illerimizde mutasyon var ama ortalama yüzde 75. Bunun dışında ağırlıklı İngiliz mutantı söz konusu. Var olan virüsün yerini artık İngiliz varyantı almaya başladı. Bu varyantın en önemli özelliği; bulaştırıcılığının çok yüksek olduğu ama şimdiye kadar virülansında bir değişiklik olmadığını biliyoruz. Ayrıca Brezilya ve Güney Afrika mutantı, varyantı söz konusu. Brezilya mutantına ilişkin daha önce bir ilimizde görülen bir vakadan bahsetmiştim. Şimdi 3 vaka oldu. İki vakamız İstanbul, bir vakamız İzmir’de.
Güney Afrika varyantı ise şu ana kadar 157 vakamız oldu. Mutant, varyant giderek arttığı, ağırlıklı İngiliz varyantı olduğu için ve bulaştırıcılığı da fazla olduğu için bu dönemde bizim kapalı, kalabalık ortamlardan ve özellikle yakın temastan uzak durmamız gerekiyor. Bu anlamda daha önemli olmaya başladı. Bu varyantın riskli dediğimiz hasta grubunda, olumsuz anlamda daha ciddi sonuçlar doğurduğunu biliyoruz. Bu nedenle riskli kişilerin korunması ve yakın temasların, mümkün mertebe önlenmesi… Ne zamana kadar? Aşı sürecinin bitimine kadar hiç olmazsa biraz daha gayret gösterelim.”
– “Nazal aşının hayvan çalışmaları bitti”
Koca, “Sprey formda (nazal aşı) yeni bir aşı çalışması var. Son aşama nedir?” sorusu üzerine, nazal aşıyı başından beri takip ettiklerini belirtti. Koca, şöyle devam etti:
“Bakanlık olarak 2020 Mart ayında yani çok erken dönemde desteklemek üzere yazı yazdığımız bir aşı. Bakanlık olarak nazal aşının hem preklinik hem de klinik safhasını TÜSEB üzerinden destekliyoruz ve desteklemeye devam ediyoruz. Bu aşının özellikle üretim safhasını da biz destekliyoruz. Yalnızca araştırma safhasını değil; bir özel şirketin girişimi, 4 üniversitemizin bu noktadaki katkısı ve Bakanlığımızın TÜSEB üzerinden desteğiyle yakinen takip ettiğimiz ve önemli olacağını düşündüğümüz bir aşı. Dünyada bu anlamda ilk olacağını düşündüğümüz bir aşı.
Farklılığı da özellikle bu salgının mukozal immünite dediğimiz, daha çok üst solunum yolundan girişi söz konusu olduğu için, bunu önleyen, mukozal immüniteyi sağlayan ve girişi önlediği için bulaşıcılığı da önleyen bir aşı olarak biliyoruz. Hayvan çalışmaları bitti. Araştırma için GMP şartlarında üretim hazırlıkları yapıldı. Zannediyorum 2-3 hafta içinde araştırma için üretim GMP şartlarında bittiğinde gönüllülere de hızla Ankara Şehir Hastanemizde Faz-1 çalışmasını başlatmış olacağız. Muhtemelen de en geç yıl sonuna doğru ama çalışmanın başarılı olma durumunda daha erken bitirilmesi, ayrıca tek doz uygulaması için de üzerinde ayrıca çalışıyoruz. Bu durumda daha erken gündeme gelebilir.”
Bu arada yerli aşının fikri mülkiyet haklarının Sağlık Bakanlığına ait olduğu da öğrenildi.
– “Biontech aşısı birkaç gün sonra başlayacak”
Fahrettin Koca, Biontech-Pfizer aşısının ne zaman başlayacağına ilişkin soruya yanıtlarken, “Biontech aşısı muhtemelen önümüzdeki birkaç gün sonra başlayacak. Lojistikle ilgili hazırlıklar tamamlandı. Biontech aşısının şu an Türkiye’ye geldiği doz miktarı 2,8 milyon oldu. Önümüzdeki bir hafta 10 gün içinde de 4,5 milyona tamamlanmış olacak.” dedi.
Koca, “Tedbirler kapsamında okullarla ilgili bir değişikliğe gidilecek mi?” sorusuna ise, “Kademeye göre, iller bazında valilerimizin, il hıfzıssıhha kurullarında alacağı karar doğrultusunda hareket edilecek.” yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iftar ve sahurlarla ilgili uyarıda bulunduğu hatırlatılarak, “Geçen yıl ramazanda teravihler de kapalıydı. Bu yıl nasıl olacak?” sorusu üzerine Koca, “Teravihler kapalı olmayacak. Bu noktada hassasiyet gösterilerek, tedbirler alınarak kılınmaya devam edilecek. Sayın Diyanet İşleri Başkanımızın da bu konuyla ilgili zaten açıklamaları olacak. Ama iftar ve sahur gibi toplu organizasyonlar, dün Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı şekliyle yasaklandı.” ifadelerini kullandı.
“Aşı seçme şansı olacak mı?” sorusuna Koca, “Sırası gelen, ‘Ben Biontech aşısı olmak istemiyorum.’ dediğinde, Sinovac aşısı olabilecek. Bu anlamda sırası gelenin yaptırmama hakkı olacak. Çünkü onam formu alınarak yapılıyor.” karşılığını verdi.
Koca, basına yönelik aşı çalışması olup olmayacağının sorulması üzerine ise “60 yaş, riskli ve kronik hasta grubuna aşıya başladık. Emniyet, güvenlik ve yargıdaki çalışanlarla ilgili de önümüzdeki günlerde başlamış olacağız. Dolayısıyla sıra hizmet sektörü ve sizlere gelmiş oldu.” diye konuştu.
-AA
Yorumlar