Şimdiki adı Türkiye Raylı Sistem Araçları Sanayii Anonim Şirketi (TÜRASAŞ) olan Eskişehir Demiryolu Fabrikalarında, dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in talimatıyla 1961’de Türk mühendis ve işçileri tarafından zor şartlarda üretilen otomobil, daha önce tesislerde camekanlı bölümde sergilenirken halkın ilgisinden dolayı 3 Mart 2018’de müzeye taşındı.
Aradan geçen yaklaşık 3 yılda 400 bin kişinin ziyaret ettiği müzede, otomobilin yapımında kullanılan kaynak motoru, matkap ve torna tezgahları, imalat aşamalarının çekildiği fotoğraf makinesi, kumpas, pergel, cetvel, çizim masası, aracın kireç taşından maketi, yedek parçalar, Sivas’ta dökülmüş orijinal motor bloku ve çalışmaların görselleri de bulunuyor.
Projede çalışan 200 Türk mühendis ve işçisinin ürettiği “Devrim”, 60 yıl sonra bile ziyaretçileri heyecanlandırıyor.
“24 Nisan 2018’de ziyarete açtık”
Müzenin kurulmasında görev alan ESOGÜ Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden emekli öğretim üyesi Dr. Cezmi Karasu, AA muhabirine, Devrim’i üreten Demiryolları Fabrikasının çırak okuluna 1 Eylül 1970 yılında öğrenci olarak girdiğini belirterek, üniversiteden önce 24 yıl boyunca burada görev yaptığını söyledi.
Devrim’in yapımına yetişemediğini ancak teknik resim derslerini otomobili çizen mühendislerden aldığını anlatan Karasu, şöyle konuştu:
“Devrim projesinde çalışanlarla aynı ortamda bulunma şansını yakaladım. Bu fabrikanın duvarları içinde Devrim’i yapan ustaların sahip olduğu ruh bizlere de öğretildi. Seri imalata geçemediği için yarım kalmış bir proje gibi görünse de fabrika burada üzerine düşeni yapmıştır. Bu fabrikada hiçbir iş yarım kalmaz. 2017 eylül ayının sonundan itibaren Devrim Otomobili Müzesi’nin tasarımına başladık. 24 Nisan 2018’de ziyarete açtık. Daha sonra resmi müze statüsünü kazandı. Bahçe ve bina içi olmak üzere iki ayrı ünitede hizmet veriyor.”
“Olağanüstü bir yerlilik oranına sahip”
Üretilen 4 Devrim otomobilinden sadece bir tanesinin bugüne ulaştığına dikkati çeken Karasu, şunları kaydetti:
“İkisi fabrikada kaza kırıma uğradı. Birine ise forklift girdi. Söz konusu otomobil elimizde kalan son Devrim için yedek parça sağladı. Elimizdeki araç ise birçok kez tamirat geçirdi. Müze yapılma sürecinde en esaslı restorasyonunu geçirdi. Tamamen söküldü. Aracın orijinal boya ve parçalarına ulaştık. Sadece, o da çok yıprandığı için bagaj kapağı değiştirildi. Elimizdeki Devrim otomobili yapıldığı süreçten daha iyi durumda.
Devrim otomobili yapıldığı dönemde olağanüstü bir yerlilik oranına sahip. Müzemizde Devrim’in yaşıtı Amerikan, Alman, Fransız araçlarının yerlilik oranı yüzdeleri de var. Devrim onların çok üzerinde, yüzde 85 civarında yerlilik oranına sahip bir otomobildir. Radyatörü, farları ve camları dışarıdan geldi. Onun dışında eşi benzeri olmayan el yapımı bir araç. Devrim, otomobil tarihimizin en kıdemli babasıdır. TOGG’un da babasıdır.”
Karasu, TOGG’un lansmanına Devrim otomobilinin götürülmesinin kendilerini onurlandırdığını ifade etti.
Ziyaretçiler duygulanıyor
Devrim’i görmek için İstanbul’dan gelen Buğra Özçakır da ilk kez gördüğü aracın Cumhuriyet’i hatırlattığını belirterek, “O gün ne kadar güçlü olduğumuzu, neler başardığımızı anlatıyor. O dönemdeki zorluklarla bu aracı yapmak muhteşem bir şey.” diye konuştu
Amasya’dan Semiha Polatlı ise daha önce filmlerden takip ettiği Devrim’i yakından görmekten duyduğu mutluluğu dile getirerek, “Görünce tüylerim diken diken oldu.” dedi.
Çorum’dan gelen emekli öğretmen Seyhan Can da Devrim’in Türk milletinin istediğinde neler yapabileceğinin en önemli göstergesi olduğunu vurguladı.
“Devrim”in hikayesi
O dönem adı Eskişehir Demiryolu Fabrikaları olan TÜRASAŞ’ta, 4. Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in talimatıyla üretilen 4 otomobil, 1961 yılında trenle Ankara’ya götürüldü.
Demiryolu kanunları gereğince deposuna az akaryakıt konulan bu araçlardan biri, Gürsel’in test amacıyla kullandığı sırada yakıtı bitince durdu. Bunun ardından trenle Ankara’dan Eskişehir’e getirilen ve Devrim adı verilen otomobil, bir süre fabrika içinde kullanıldı.
TÜRASAŞ’ta sergilenen “0002” şasi ve “0002” motor numaralı Devrim, lastikleri ile ön ve arka camı dışında tamamen yerli olarak 4,5 ayda üretildi.
Uzun ve kısa farları ayakla çalışan, kontak anahtarıyla veya manuel olarak da çalıştırılabilen Devrim, bu özellikleriyle de dikkati çekiyor. 1250 kilogram ağırlığında ve saatte 140 kilometre hız göstergesine sahip Devrim’e güvenlik gerekçesiyle benzin konulmuyor, otomobil aküsü sökülmüş halde bulunuyor.
Yorumlar