Geçtiğimiz 100 yılda Çin’in yol olmayan yerlerde adım adım yeni yollar keşfetmesine şahit olduk. Her yerde yoğun bir şekilde kaplanmış demiryolları ve yüksek hızlı tren hatlarının artmasının yanı sıra dev gemiler ve uçaklarla düzenlenen seferler ile Çin anakarasında, şehirleri birbirine bağlayarak her yöne uzanan bir ulaşım ağı oluşturulmuştur.
Çin’de ulaşım altyapısını güçlendirme faaliyetleri yalnızca insanların, araçların ve lojistiğin hareketini destekleyen vazgeçilmez bir altyapı ağı değil, aynı zamanda Çin topraklarında ekonomik ve sosyal kalkınma için kilit destek sağlayan, seyahat koşullarını iyileştiren ve insanların yaşam standartlarını iyileştiren bir yapı olarak görülüyor.
Yeni Çin’in kuruluşunun başlangıcında ulaşım faaliyetleri çok geride kalmıştı. Ülkedeki toplam demiryolu sadece 21.800 kilometreyken bu yolların yarısı da hasarlı halde bulunuyordu. Aynı zamanda 12 sivil havacılık rotası ile sadece 80.800 kilometrelik karayolu trafiğe açık durumda olmasına karşın, ülkedeki ana ulaşım araçları hayvan arabaları ve ahşap yelkenli teknelerdi.
Yeni Çin Hükümeti tarafından yürütülen üç yıllık bir ulusal ekonomik toparlanma döneminin ardından, hasarlı ulaşım yolları onarılarak su, kara ve hava ulaşımı restore edildi. 1953 yılından itibaren ulaşım inşaatı planlı bir şekilde yürütülen Çin’de, birinci ve ikinci beş yıllık planlar ile ulusal ekonominin uyum dönemi sırasında, devlet yatırımları ulaşıma yöneltildi. Bu dönemde Çin Hükümeti, bir dizi demiryolları, otoyollar, limanlar ve terminaller ile sivil havalimanlarını yenileyip inşa ederek ulaşım faaliyetlerini genişletti.
Ülkenin reform ve açılış dönemi olarak görülen 1978’de ise ekonomik ve sosyal gelişiminde yeni bir sayfa açan Çin, ulaşımda hızlı bir gelişme aşamasına girerek dış dünyaya açılan ilk liman oldu. Denizcilik endüstrisinde küreselleşen ilk ülke olan Çin, sivil havacılık alanında da kurumsal gelişme yoluna girdi. Yine Hava taşımacılığı pazarının da şekillenmeye başladığı bu dönemde posta yönetimi reformu sistemi uygulanarak Çin Ekspres Hizmet Şirketi kuruldu. Ulaşımı geliştirme çalışmalarında hızla yol kateden Çin Hükümeti, 1988 yılında Şangay-Jiamen Otoyolunu trafiğe açarak Çin anakarasında sıfır otoban atılımını da böylece gerçekleştirmiş oldu.
Çin’de 1992 yılından bu yana ulaşım alanındaki reformların ve açılımların sayısı gittikçe arttırılarak çeşitli ulaşım yöntemlerinin geliştirilmesinde ciddi yatırımlar yapıldı. Özellikle karayolu inşaatı yatırımlarının büyük ölçüde artmasıyla, “Orta ve Uzun Vadeli Demiryolu Ağ Planlaması” ve “Ulusal Otoyol Ağ Planlaması” gibi bir çok planı birbiri ardına tanıtan Çin Hükümeti, 2008 yılında kurulduğu Ulaştırma Bakanlığı ile büyük ulaştırma departmanlarının sistemli şekilde ilerlemesi için önemli bir adım atmış oldu. Aynı yıl Pekin-Tianjin Şehirlerarası Demiryolu trafiğe açıldı ve Çin resmi olarak “yüksek hızlı tren çağını” başlattı.
Çin Komünist Partisi’nin 18. Ulusal Kongresi’nden bu yana ulaşım sektörü, modern ve kapsamlı bir ulaşım sisteminin inşasını hızlandıran yeni bir aşamaya girdi. Batı bölgesinde yüksek hızlı trenler için inşa edilen demiryollarının geliştirilmesiyle, orta ve batı bölgelerdeki trafik koşulları önemli ölçüde iyileşti.
“On Üçüncü Beş Yıllık Plan” döneminde yüksek hızlı demiryollarının ve şehir içi raylı ulaşımın kilometresi iki katına çıkartan Çin, otoyolların kilometresi ve 10.000 ton seviyesindeki rıhtımı ile dünyanın en büyüğü olmaya devam ediyor. Aynı zamanda Pekin Daxing Uluslararası Havalimanı tamamlanarak kullanıma açılmasıyla birlikte iş hacmi dört katına çıkan Çin, yolcu ve kargo taşımacılığı cirosuyla da dünyanın ilk sıralarında yer alıyor. Ulaşımın yüksek kaliteli gelişimi altyapı çalışmalarıyla her geçen gün yenilenerek, hizmet kapasitesi ve verimliliği teknolojinin de desteğiyle büyük ölçüde iyileştirildi. İnsanların seyahatlerinin daha rahat ve kargo ulaşımının gittikçe daha verimli hale gelmesine bakıldığında Çin, eski ulaştırma ülkesinden daha güçlü bir ulaştırma ülkesine doğru hareket ediyor.
Ulusal Demiryolu İdaresi’nin baş mühendisi Yan Hexiang, 2020’nin sonunda ulusal demiryolu işletme kilometresinin, orta ve batı bölgelerdeki 38.000 kilometrelik yüksek hızlı demiryolları ve 90.000 kilometrelik demiryolları dahil olmak üzere 146.000 kilometreye ulaştığını söyledi. Özellikle Bahar Şenliği ve Milli Gün gibi önemli festivallerde geniş çaplı yolcu akışının olduğu Çin’de, demiryolu kullananların toplam yolcu sayısının % 65,4’ünü oluşturduğu göz önüne alındığında ulaşım hizmetinin önemli ölçüde geliştirildiği görülmektedir.
Ulaşım sektöründeki gelişimiyle adım adım verimlilik sağlayan Çin Hükümeti, Alpler bölgesindeki ilk yüksek hızlı demiryolu olan Harbin-Dalian yüksek hızlı demiryolunu hizmete açmasının ardından şimdi de Guoluo Tibet Özerk Bölgesi’ndeki yıllık trafik hacmiyle dünyanın en yüksek karayolu tüneli olan Xueshan 1 numaralı tüneli trafiğe açıyor.
Aynı zamanda 8 Şubat 2021’de Xuzhou-Lianyungang yüksek hızlı demiryolu da hizmete açılmıştı. Bu sayede, ülkenin şimdiye kadar yapılan “sekiz dikey ve sekiz yatay” yüksek hızlı demiryolu ağının, en uzun yatay geçişi olan Lianyungang’dan Urumçi’ye giden yüksek hızlı demiryolu tamamlanmış oldu. Bu, Çin’in ulaşım sektörünün daha değerli bir “altın çağı” başlattığı anlamına geliyor.
Yeni Çin’in kuruluşundan bu yana özellikle Çin Komünist Partisi önderliğinde gelişen Çin’in taşımacılığı, ekonomi ve toplum ile koordineli bir biçimde kalkınma planının yanı sıra, doğal ekolojiyle uyumlu bir şekilde bir arada yaşama kavramına da bağlı kaldı. İnsanları tatmin edici ulaşımı sıkı bir çalışmayla inşa etme hedefi, Çin’deki eski zayıf temelli ulaşımı ve genel geri kalmışlığı temelden değiştirerek dünyada ses getiren bir kalkınma başarısı elde etti. Ulaştırma Bakanı Li Xiaopeng, Xinhua Haber Ajansı ile yaptığı özel bir röportajda şunları söyledi: “Dünyanın en büyük ikinci ekonomisinin operasyonunu, sorunsuz iç ve dış bağlantılara sahip büyük ölçekli entegre bir ulaşım sistemiyle destekliyoruz. Güçlü bir ulaştırma ülkesinin inşasını hızlandırarak yeni bir yolculuğa çıkmak için mücadele ediyoruz.”
Yorumlar