Konya’nın Selçuklu ilçesi Kerkük Caddesi’nde bulunan Zümrüt Apartmanı‘nın, yapım hatası nedeniyle 2 Şubat 2004’te, Kurban Bayramı akşamı büyük gürültüyle çökmesi sonucu 92 kişi hayatını kaybetti, 30 kişi de yaralandı.
Bayram sevincini yarıda bırakan olayda, itfaiye ve arama-kurtarma ekipleri ile vatandaşlar, günlerce süren çalışmalarla enkaz altındakileri çıkarmaya çalıştı.
Yaşanan faciada birçok kişi çocuğunu, eşini, anne ve babasını kaybederken, enkazdan 138 saat sonra çıkarılan Muhammet Kalem ile 157 saat sonra kurtarılan Yasemin Yaprakçı, “Zümrüt’ün mucizeleri” olarak hafızalara kazındı.
Faciada hayatını kaybedenler anısına anıt veya yeşil alan yapılması önerilen binanın bulunduğu araziye, 2015 yılında 10 katlı yeni bir bina inşa edildi.
Hisseleri bulunan mağdur ailelerden kimisi acı günleri tekrar hatırlamamak için dairesini kiraya verdi, kimisi de sattı. Yeni hayatların kurulduğu dairelerden hiçbirinde o faciayı yaşayan aileler kalmıyor.
Adli süreç
Türkiye’yi yasa boğan faciada yaklaşık 9 gün süren enkaz kaldırma işlemlerinin ardından yasal süreç başlatılmış, başta müteahhit olmak üzere sorumlular hakim karşısında hesap vermişti.
Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesinde 2007’de görülen davada, tutuksuz yargılanan sanıklar müteahhit Ali Vedat Kaya 5 yıl, taşeron İsmail Hakkı Canlıer 4 yıl, proje sorumlusu Halil İbrahim Elliiki 2 yıl, 3 belediye görevlisi ise 2’şer yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
“Bir ihmaller zinciri”
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Konya Şube Başkanı Süleyman Kamil Akın, Zümrüt Apartmanı faciasının, yapım hatasından kaynaklanan problemin açığa çıkması olarak değerlendirildiğini söyledi.
Faciayı getirenin de insanoğlunun davranışıyla ilgili olduğunu vurgulayan Akın, şöyle konuştu:
“Zümrüt Apartmanı bir ihmaller zinciri. Türkiye’de o tür yapı çok. Bekçi marifetiyle yapılmış, yapı denetimi yok. Proje müellifi, fenni mesulü ya da yapan müteahhit ne kadar ilgileniyorsa o kadar ilgileniyor. Onlar ilgilenmezse de bekçi ne kadar biliyorsa o kadar yapıyor. Yalnızca Zümrüt Apartmanı değil, ondan sonra da birçok bina çöktü. Hatta geçenlerde Malatya’da iki katlı bina aşağıda tadilat yapılırken yıkıldı. Bunların önüne geçmek aslında çok çok kolay. Her aşamasında akredite mühendis, mimarlardan yardım alınmalı ve onların gözetimi ile yapıların yapılması bir ön şart olarak karşımıza çıkmalı.”
“Her yapıyı 5 senede bir kontrol edelim”
Akın, projelerde aktif denetimin önemine dikkati çekerek şunları kaydetti:
“Her yapıyı 5 senede bir kontrol edelim. Binalarda kullanım değişikliği var. Daha önce konut olarak kullanılan yerler, depo, dershane veya otele dönmüş. Üzerindeki yükler artmış. Bu, kesitlerin zorlanmasına sebep olacak. Atamaları Bakanlık tarafından yapılan ve akredite inşaat, elektrik, makine mühendisi ve mimar tarafından yerinde kontrol edilmesini öneriyoruz. Böylece yapıda kullanım değişiklikleri ve müdahaleler tespit edilebilecek. Her felaketten sonra, ‘kolon mu kesildi, ne oldu’ diye konuşup duruyoruz. Bunların önüne geçmiş olacağız. Binalara her 5 yılda bir otomobillerde olduğu gibi vize uygulaması getirelim ve bunu yaptırmayan binaların alım satımını engelleyelim.”
Binalardaki yapı değişikliğine ilişkin şikayetleri belediyenin değerlendirdiğini anlatan Akın, “Vatandaşlar kolonu kesilen binaları belediyeye şikayet etsin. Kolon kesildiği ihbarı üzerine belediye öncelikle binayı tahliye eder. Performans analizi yaptıktan sonra binanın riskli olduğu değerlendirilir ve güçlendirme yapılması mümkün değilse yıkımını gerçekleştirir. Belediye, bunları yapmadan binanın kullanımına kesinlikle müsaade etmez.” değerlendirmesinde bulundu.
Yorumlar